Hatay’da tavuk eti ve yumurta üretimi yapan Beyza Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Çalışkan, korona virüsün gıda sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Çalışkan, sınır kapılarının kapanması ve uçuşlar durdurulması ile arz fazlasının oluştuğunu söyledi.
Hatay’da tavuk eti ve yumurta üretimi yapan, üreticiler de korona virüs salgınından olumsuz etkilendi. Ramazan ayının gelmesi ile birlikte umutlanan tavuk üreticileri, beklenen rağbeti göremedi. Sınır kapılarının kapatılmasıyla birlikte ihracat yapamayan üreticiler, pek çok sektörün faaliyetlerine ara vermesi dolayısıyla zor günler geçirmeye başladı.
Beyza Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Çalışkan, gıdanın korona virüsten daha az etkilenmiş gibi görünmesine rağmen yurt dışına ihracatın sekteye uğradığını belirterek “Şunu belirtmek gerekir ki içerisinde bulunduğunuz süreç içerisinde tüm sektörler ile beraber gıda üreticileri de etkilendi. Her ne kadar bu süreçte sağlık, temizlik ve gıda tüketimi diğer ürünlere nazaran daha az etkilenmiş olsa bile yurt dışına ihracat büyük ölçüde sekteye uğradı, sınır kapıları kapandı, uçuşlar durduruldu. Bundan dolayı arz fazlası oluştu. İkinci olarak toplu tüketim yerleri diyebileceğimiz üniversitelerin, otellerin kapalı olması turizmin olmaması ile birlikte ciddi olarak tüketim de daralma oldu. Üçüncü olarak da pek çok sektörün faaliyetlerine ara vermesi dolayısıyla yemek fabrikalarındaki işlerin azalması ile birlikte genelde, hem ihracat olmadığı için üretim arzı hem de karşılığında tüketim daralması oldu. Bununla beraber tavuk sektörü, gıda sektörü diğer alanlardan daha az etkilenmiş olmalı. Bir başka sorunumuz, bu dönem içerisinde ki olağanüstü miktarda maliyetlerin artması oldu. Sadece mısırın fiyatı bin liradan bin 350 liraya çıktı. Yüzde 35 civarında bir artış gerçekleşti. Tavuk etinin üretiminde en önemlisi gider mısırdır. Bunun dışında kısmen tavuk fiyatlarına yansıma oldu, ama şunu bilmeliyiz ki tavuk etinin fiyatı 5-6 yıldan beri 8 ile 10 lira arasında değişiyor. Ama 5 yıldan beri üretimde maliyetler arttı. Bu dönemde de aslında bilimsel bir tespit olarak kırmızı et ile beyaz etin fiyatının yarısı olarak hesaplanır. Bugün 60 liraya varmış olan kırmızı etin fiyatı aslında tavukta 30 liraya ulaşması lazım. Bu bilimsel olarak dünyada yarısı olsa bile ülkemizde üçte biri fiyatıdır. Aslında tavuk etinin 20 lira olması gerekir, ama bugün 10 lira civarında. Aslında bu dönemde kamuoyunda yansıtıldığı kadar bir fiyat artış söz konusu değil” dedi.
Birçok yumurta üreticisinin iflas ettiğini ve bunun yansıması olarak fiyatlarda kısmi bir artış olduğunu belirten Çalışkan, “Yumurta ile ilgili bir artış söz konusu. Aslında buna güne bakarak insanlar karar veriyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin en büyük ithalatçı ülkesi olan Irak, Türkiye ile sınırları kapattı. Türkiye’den yumurta ithalatına izin vermiyor. Böyle olunca ülkemizdeki yumurta üreticisi iflas etti, üretime ara vermek zorunda kaldı. Bunun bir yansıması olarak üretim azaldığı için iflasların yansıması olarak kısmi bir artış söz konusu. Ama bu da geçici bir dönem” ifadelerine yer verdi.
Çalışkan, ham maddelerin önemli bir bölümünün dövize endeksli olduğunu ve buna bağlı olarak maliyetlerin yükseldiğini belirterek “Ama özellikle canlı hayvan bağlantılı ürünler için ana sorun şudur. Tüketim arttığı zaman üretim artmaz veya azaldığında da üretimi kısma imkanı yoktur. Her tavuğun 25 saatte bir yumurta üretim kapasitesi vardır. Bunu hiçbir şekilde arttırmak mümkün değildir. Aynı şekilde canlı hayvan üretiminde de Ramazan ayında tüketim fazla olunca arttıralım diyemezsiniz. Biyolojik yapısı neyse onunla devam eder. Onun içinde korona virüsünden tüm sektörler etkilendiği gibi gıda sektörü de etkilendi. Bugün itibarıyla insanların alım gücü düştü. Bir başka sorun da ham maddelerin önemli bir bölümü dövize endeksli. Bugün itibariyle 7 lirayı aşmış olan dolar, doğal olarak maliyetleri yükseltti. Onu da tabii bir durum olarak karşılıyoruz. Ülkemizin bu süreci kısa sürede atlatmasını temenni ediyoruz” dedi.