Gazella gazella türü Hatay dağ ceylanlarının neslinin devamı için Kırıkhan ilçesinde kurulan Hatay Dağ Ceylanları Üretim Merkezi, 8 yeni yavruya ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’de sadece Hatay’ın Suriye sınırındaki ilçelerinde yaşadığı belirlenen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki “gazella gazella” türü Hatay dağ ceylanlarının sayılarında, her geçen yıl sevindirici artışlar yaşanıyor.
Doğum vakitleri haziran ayında başlayan türler, bu dönemde popülasyon artışına önemli katkı sağlıyor.
Geçen senenin sonunda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla “Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” ilan edilen yaklaşık 13 bin hektarlık arazide doğum yapan anne ceylanlar, yavrularının bakımını üstlenirken, kimi yavrular kaybolabiliyor veya doğa şartlarından dolayı yaralanabiliyor.
Kaybolan veya yaralanan yavrular ise çoğu zaman çobanlar tarafından bulunarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Hatay Şubesi kontrolündeki Hatay Dağ Ceylanları Üretim Merkezi’ne teslim ediliyor.
Bu sene merkeze getirilen 8 ceylan yavrusunu, görevliler biberonla besliyor, bakımlarını yapıyor ve sevgiyle büyümeleri için emek harcıyor.
Yavrular, sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 öğün taze keçi sütü ile besleniyor. Merkezde görevli personel, yavrulara bakım sürecinde maske ve eldiven kullanarak hijyen kurallarına dikkat ediyor.
Yöre halkından satın alınan keçi sütleri ısıtılarak biberonlara konuluyor. Üç öğün biberon yardımıyla keçi sütü içirilen narin yavruların beslenme şekilleri, adeta bir bebeğinkini andırıyor.
“Amacımız bu türlerin gelecek nesillere aktarılması ve korunması”
Doğa Koruma ve Milli Parklar Hatay Şubesi Kırıkhan Şefi Nuri Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hatay Dağ Ceylanları Üretim Merkezi’nin 2015 yılından beri hizmet verdiğini hatırlattı.
Merkez sahasında şu an için 35 bireyin bulunduğunu, bunların 8’inin özel bölümde bakıma alındığını anlatan Akın, şöyle devam etti:
“Onları da merkez içerisinde çitlerle çevrili özel bölümümüze aldık ve görevlilerimiz tarafından bakımını üstlendik. Bunlar genelde çobanlarımız tarafından yaralı ya da annesini kaybetmiş şekilde bulunan yavrularımız ve burada anne sütüne en yakın olan keçi sütüyle onları biberon yardımıyla özenle besliyoruz. Amacımız bu türlerin gelecek nesillere aktarılması ve korunması.”
Yavruların bakım sonrası belli bir gelişime ulaştıktan sonra merkez içerisindeki doğal yaşamlarına bırakılacağını kaydeden Akın, orada da 24 saat aktif güvenlik kameralarından takiplerini yaptıklarını anlattı.
Akın, yıl içerisinde merkez içerisinde yeni doğumlar da beklediklerini sözlerine ekledi.
