İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, İSDEMİR tarafından açılması planlanan Kalker maden ocağının ÇED toplantısının, adeta halktan kaçırılarak yapılmasını sert bir dille eleştirdi. Başkan Kara, usulüne uygun yapılmadığını iddia ettiği ÇED raporuna itiraz edeceklerini belirterek, sosyal medya hesabından aşağıdaki paylaşımı yaptı: “İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK A.Ş. tarafından yapılması planlanan S: 88737 (ER:3397979) RUHSAT NUMARALI KALKER MADEN OCAĞI projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır. Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 13/07/2021 tarihinde düzenlenen halkın katılımı toplantısına proje alanına en yakın 1,5 km mesafedeki yerleşim yeri olan AKARCA mahallesi halkının bilgisi olmamıştır. ÇED Toplantısı adeta halktan kaçırılmıştır. İş bu proje ile II-a Grup 48,92 ha’ lık ruhsat sahası içerisinde toplam 24,69 ha’ lık ÇED alanında “S: 88737 (ER:3397979) Ruhsat Numaralı Kalker Maden Ocağı” faaliyetini kapsamaktadır
ÇED BAŞVURU DOSYASINDA BELİRTİLEN KONULARA İLİŞKİN ÇEKİNCELERİMİZ;
Proje konusu ÇED alanı içerisinde açık işletme yöntemi ile kalker üretimi gerçekleştirilecek olup üretim sahasında 5 cm kalınlığındaki bitkisel toprak kaldırılacağı, Kalker ilk aşamada iş makinesiyle sökülecek olup iş makinelerinin yetersiz kaldığı durumlarda patlayıcı madde kullanılacağı belirtilmiş, oysa ki; – Proje sahasında, kalkerin sökülmesi, yüklenmesi ve nakliyesi sırasında kullanılan iş makineleri ve kamyonların çalıştırılması sırasında gürültü ve toz bulutları oluşacaktır. -Depolama Alanlarında ve Patlatma Sırasında tozuma yaşanacak, ocak içi yollarda ve yerleşim alanı içerisinde tozlanma ve tabakalaşan cinste bitki örtüsü ve toprak örtüsü zarar görecektir. -Patlatma etkisiyle binalarda ve zeminde çatlamalar tehlike arz edecektir. – Taşıma işlemleri sırasında kamyonlar yolların bozulmasına ve tonajlarının ağır olmasından ötürü trafik akışında tehlike arz edecektir. -Madencilik faaliyetleri iklim değişikliğinin etkisini arttırdığını bilim insanları belirtmektedirler. Covid-19 salgınına neden olan Madencilik Faaliyetleri, Ormansızlaşma devam ettiği sürece yeni Corona virüs mutasyonlarının yeni salgın hastalıklara neden olacağı ve insan kaynaklı iklim değişikliğine, ekolojik kirliliği arttırdığı ifade edilmektedir. -Bitki Coğrafyası bakımından oldukça önemli olan Amanos dağları, bütünlüğü bozulmamış orman alanları, çeşitli jeolojik yapıları, korunaklı vadileri ile yaban hayatı için çok önemlidir.
Dolayısıyla Biyoçeşitlilik açısından sadece Türkiye’nin değil Avrupa için de çok zengin kabul edilmektedir. Dörtyol ‘dan başlayıp İskenderun sırtlarındaki Amanos dağları eteklerinde madenler ve taş ocakları çevresinde yok edilen, çoraklaşan, bitki örtüsünü kaybeden ormanlık alanlarda buharlaşma seviyeleri yükselmektedir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve bölgemizde yaşanan Kuraklığı göz önüne alındığında buharlaşmanın artmasıyla verimli tarım arazileri ve meyve bahçeleri zarar görecektir.
Biz Akarca bölgesinde yaşayan bölge insanları olarak halihazırda var olan maden ve taş ocaklarından, sanayi tesislerinden rahatsız olduğumuzu meyve bahçelerimize, zeytin ağaçlarımıza ve yaylalarımızda suyun kullanılamaz hale geldiğini ve topraklarımızı korumak en temel yaşamsal hakkımızdır.
13.07.2021 tarihinde Askıda İlan ve camiden anons şeklinde duyuru yapıldığı (toplantı saatinden yarım saat önce) gerekçesi ile Halkın katılımı toplantısının mevzuat gereğince ruhuna aykırı durum gerçekleşmiş ve Halkın katılımı toplantısı yapılmış gibi gösterilmiştir, adeta halkın bilgisinden kaçırılmak istenmiştir.
Kamuoyu yanıltılarak proje hakkında sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, bilim insanlarının gerekli bilgi sahibi olmasının ve görüş bildirmesinin önü tıkanmıştır. Tüm bu gerekçeler ile söz konusu ÇED başvuru dosyası ile ilgili itirazlarımız ilgili kurumlara yapılacaktır”
