Hatay Defne’de depremin ardından konteynerlerde yaşam mücadelesi veren Depremzede Kadın Emeği oluşumu, kadınları bir araya getirerek umutlarını üretimle yeşertiyor. Dayanışma ekonomisiyle geçimlerini sağlayan bu kadınlar, kendi ayakları üzerinde durmaya kararlı. “Gücümüzün farkındayız, şehir altüst ama umutsuzluk yok,” diyorlar. Depremzede Kadın Emeği oluşumunu kuran ve dikiş eğitimi alan kadınlar, ürettikleri nevresim takımları ve giyim ürünleriyle pazarları dolaşıyor. Defne’deki Salı pazarında satış yapan kadınlar, üretimlerini Hatay Dayanışma Üretim ve İşletme Kooperatifi aracılığıyla kilometrelerce uzağa gönderiyor. Güçlü Bir Dayanışma, Güçlü Bir Gelecek Depremin 22. ayında hala yaralar sarılmamış olsa da, Hatay’daki kadınlar bir araya gelerek dayanışmayı bir yaşam biçimi haline getirmiş durumda. Depremzede Kadın Emeği oluşumunun kurucularından Gülcan Eşki, “Depremden önce de dikiş ve nakış işlerinde usta öğreticiliği yapıyordum. Şimdi kadınlarla birlikte üretip, hem sosyalleşiyor hem de geçimimize katkı sağlıyoruz,” diyerek dayanışmanın her geçen gün daha güçlü hale geldiğini belirtiyor. Dikiş atölyesinde kadınlar, üretim yaparken aynı zamanda sosyal bir ortamda birbirleriyle vakit geçiriyor. Depremzede Kadın Emeği üyelerinden Nursel Yurtman, “İlçede kadınların iş imkânları kısıtlı. Burada öğreniyor, üretiyor ve geçimimize katkı sağlıyoruz,” diyerek bu atölyelerin önemine dikkat çekiyor.
Depremden sonra yaşam alanları küçülse de, Depremzede Kadın Emeği için umut ışığı olmaya devam eden bu atölye, ileride kalıcı bir üretim alanına dönüşmeyi hedefliyor. Yurtman, “Burada nefes alıyoruz. Hedefimiz kalıcı bir atölye kurmak ve kendi geleceğimizi kendi ellerimizle şekillendirmek,” diye ekliyor. Depremzede Kadın Emeği üyeleri, Hatay’ı terk etmeyip burada üretmeye devam ediyorlar. Yıldız Yüksek, “Bu atölye benim için terapi gibi. Yaptığımız işten zevk alıyoruz ve çevremizdeki insanlarla kültürümüze sahip çıkıyoruz,” diyor. Türkiye’nin birçok iline sipariş gönderen kadınlar, ürettikleriyle hem geçimlerini sağlıyor hem de kültürlerini yaşatıyorlar.