Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Güzelyurt’ta vatandaşlarla bir araya geldi.
Yoğun katılımla gerçekleşen toplantıda konuşan Özersay, 1968 yılından bu yana 52 yıldır devam eden müzakerelerde aynı şeyi konuşmakla bir yere varılamayacağının artık anlaşıldığını, üstelik de müzakerelerin bu şekilde devamının özelde Güzelyurt’un genelde de KKTC’nin belirsizliğe mahkum edilmesi anlamı taşıyacağını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizimle yönetimi ve zenginliği paylaşmaya hazır olmayan Rum liderliği ile paylaşmaya dayalı bir ortaklık olan federasyon müzakeresine oturmak, bu halka belirsizliği reva görmek demek olur ki ben bunu kabul edemem.”
Özersay, “Ha bugün ha yarın verilecekti, verilmeyecekti diye diye Güzelyurt’u mahkum ettik. Kimse yatırım yapmak istemedi, gençler ciddi işsizlik sorunu yaşadı ve insanımız bölgeyi terk edip cenazesini dahi başka yerlere defnetmeye başladı. Bunu Güzelyurt halkına, halkımıza yapmaya hakkımız yoktur. Aradan geçen zamanı, buralarda yeni hayatlar kurulduğunu, yeni nesiller yetiştiğini ve artık buralardan yarın asır sonra insanları kimsenin sökmeye çıkarmaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Aksi bir hareket insan haklarına da ters olur.
O nedenle şartların değiştiğini herkese anlatabilecek bir devlet başkanına ihtiyacımız var. Ben bunu yapabileceğime inanıyorum. Diplomasiyle, uluslararası hukuk kurallarıyla ve proaktif bir dış politika ile hayatımızı askıya alacak bir müzakereyi ve gerçekçi olamayan bir ortaklığı değil, gerçekleştirilebilir olanı zorlayacağız. Sonuç alınamayacağını bile bile bu mevcut şartlarda kurulamayacak bir ortaklık için müzakereye oturup ülkemizi bir kez daha çamura saplamayacağım” ifadelerini kullandı.
“İngiltere’ye doğrudan ticaret ile Güzelyurt’ta üreticinin yüzünü güldürebiliriz”
Kudret Özersay, Brexit ertesinde 1994 yılında alınan ve fiilen bir ambargoya dönüşen AB mahkemesi kararının etkisini yitireceğini ve bunu dünyanın da toplum lideri olarak kabul ettiği Cumhurbaşkanı olarak hayata geçirmek için elinden gelen tüm diplomatik kanalları zorlayacağını dile getirdi: “1974-1994 yılları arasında 20 yıl boyunca İngiletere’ye doğrudan ticaret yapabildik şimdi aynı imkan yeniden karşımıza çıkıyor. Bunu yeniden hayata geçirmek için uluslararası ilişkilerden ve dış politikadan anlayan bir devlet başkanı bir Cumhurbaşkanı ile bu fırsatları değerlendirmemiz gerekir. Eğer biz bu fırsatı değerlendirirsek tıpkı 1974-1994 yılları arasında olduğu gibi narenciyeden konfeksiyona her türlü ürünü tekrardan ihraç edebileceğimiz dönemleri görebileceğiz. Bu sebeple Kıbrıs Türkü’nün önünü açmak için Cumhurbaşkanlığı pozisyonunu en verimli şekilde kullanacağım.”
“Halkı birleştiren bir liderlik göstereceğim”
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Özersay, “Halkımızı bölüp ayrıştıran değil, birleştiren bir liderlik göstereceğim. Maalesef kutuplaştırma siyaseti güderek toplumda gerginlik yaratanların tek derdi seçimde oy toplamaktır. Oysa seçimi değil ülkeyi düşünmemiz gerekir. Seçim geçer ama açılan bu derin yara bu ülkeye gelecekte çok büyük zarar verir. Makam derdinde olanlar seçilebilmek için her yolu deniyor olabilir, bizim derdimiz bu ülkenin geleceğini kurtarmaktır. Bu nedenle toplumsal birlik ve beraberlik için toplumdaki herkesin sesini duymayı ve bu sesi dünyaya en iyi şekilde duyurmayı vaat ediyorum. Son iki yıldır yürüttüğüm Dışişleri Bakanlığı görevimde bunu yapmaya çalıştım” ifadelerini kullandı.