Türk Standardları Enstitüsünün (TSE) talepte bulunan alışveriş merkezlerine (AVM) vereceği ‘TSE Güvenli Hizmet Belgesi’, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgına karşı yeni bir dönemi başlatacak. AVM’lerde yeme içme merkezlerindeki masa mesafelerinden asansörlerin kullanımına, dezenfeksiyondan lavaboların temizliğine kadar belirlenen yeni standartlar geçerli olacak, kurallara uyulup uyulmadığı çifte denetimle kontrol edilecek.
“TEDBİRLER DEĞİŞEBİLİR”
TSE Başkanı Adem Şahin ile Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hüseyin Altaş, yeni dönemde AVM’lerde uygulanacak standartlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Şahin, AVM’lerin ticaretin kümelenme merkezleri olarak da düşünebileceğini belirterek, AYD ile bir araya gelip topluma buralarda gerekli tedbirlerin alındığına ilişkin belgelendirme modeli hazırladıklarını söyledi. AVM’leri belgelendirerek halka güven vermeyi amaçladıklarını vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
“Bu belgeyi alan AVM yönetimi, oluşturduğu kendi izleme takımıyla ve yine bizle birlikte sürekli kendisini yenileyerek bu tedbirleri gözden geçirmek mecburiyetinde. Bugün aldığımız tedbir yarın geçersiz, yarın aldığımız tedbir de öbür gün belki daha sıkılaştırılması gereken tedbir haline gelebilir diye düşünüyoruz.”
“KURALLARA BAĞLI KALINIP KALINMADIĞINI DENETLEYECEĞİZ”
TSE Güvenli Hizmet Belgesi’ni alan AVM’lerin nasıl denetleneceğine ilişkin bilgi veren Şahin, “Bunlar süreli belgeler, süreç de dinamik. AVM yönetimleri belgeyi aldıktan sonra bunu kendileri denetleyecekler ama biz de bu denetimlere ve kurallara bağlı kalınıp kalınmadığı noktasında denetimimizi yapacağız.” dedi.
Şahin, sosyal mesafe, ateş ölçümü, dezenfektan ve maskeye kolay erişim, havalandırma sistemlerindeki gerekliliklere ilişkin bildiriler gibi önlemlerin uygulanıp uygulanmadığına müşterilerin de dikkat etmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Biz elbette ki denetliyor olacağız ama en büyük denetim sizin denetiminiz.” ifadelerini kullandı.
“ÖNLEMLERLE STANDARDİZASYON SAĞLANACAK”
AYD Başkanı Altaş da TSE ile imzaladıkları iş birliği protokolünün önemine işaret ederek, “Biz AVM’lerde Kovid-19’a karşı çok ciddi manada önlemler aldığımızı iddia ediyorduk ama bu iddianın bir kamu kurumu tarafından doğrulanması bizim için son derece önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
Mevcut 436 AVM’nin her birinde önlemlerin farklı alınabildiğini belirten Altaş, TSE Güvenli Hizmet Belgesi ile standardizasyonun sağlanmış olacağını ve halkın buralara güvenle girip çıkabileceğini dile getirdi.
Altaş, halihazırda AVM’lerde uygulanan tedbirlerden farklı önlemlerin alınıp alınmayacağına ilişkin de “Uygulanan tedbirlere ek olarak yeme içme merkezlerindeki masa mesafelerinin biraz daha açılması, asansörlerimizin tek kullanımdan sonra dezenfekte edilmesi, sadece yaşlıların ve 15 yaş altının buraları kullanması, yürüyen merdivenlerin daha sık dezenfekte edilmesi ve lavabolara el değmeden girip çıkabilmek gibi önlemlerimiz var.” dedi.
Söz konusu belge için başvuruların bugünden itibaren başlayacağı bilgisini veren Altaş, AYD üyelerinin bunu sabırsızlıkla beklediğini ve çok ciddi bir başvurunun olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Altaş, AVM yönetimlerinin bu merkezlerin yaşaması için belirlenen kurallara uymak zorunda oldukları bilincini taşıdıklarını ifade ederek, “Bütün yönetim merkezlerimizi uyarıyoruz. Bu belgeyi almak yetmiyor, bunun devamını da sağlamalısınız. Belgeyi kaybedenler çok ciddi bir prestij kaybederler. Bu nedenle onu kaybetmemek için her gün neredeyse bu denetimleri yapmak zorundalar.” diye konuştu.
“TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ”
Hüseyin Altaş, Kovid-19 salgını sürecinin AVM ziyaretçi sayıları ve cirolarına etkilerine de değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
“AVM’ler 11 Mayıs’ta açıldıktan sonra giriş sayılarımız Kovid-19 öncesi döneme göre yüzde 20’lerde kalmıştı. 1-30 Haziran döneminde yüzde 50’leri yakaladık. Temmuz ayında da yüzde 60 düzeylerine çıktı. Ağustos itibarıyla yüzde 65’leri bekliyoruz çünkü temmuzda bir bayram hareketliliği de vardı. Sinema, çocuk oyun alanları ve restoranlar geç açıldığı için onların bize bir negatif etkisi oluyordu, onlar da düzeliyor. Sinemalar açıldı ama filmler zamanında çekilemediği için bizim en çok ayak sayımızı oluşturan sinemalar henüz tam faaliyete geçemedi. Buna rağmen giriş sayılarında yüzde 50-60’ları yakalamış olmak bizim için memnuniyet verici.”
Eskiden buraları bir yaşam merkezi olarak gören, bir kahve içerek 2-3 saat vakit geçiren tüketici alışkanlıklarının bu süreçte değiştiğine dikkati çeken Altaş, şunları kaydetti:
“Şimdi müşteriler nokta atışıyla ne alacaksa onu belirleyip gelip alıyor ve ayrılıyor. Giriş sayılarındaki yüzde 30-40’lık kayıp cirolara bu şekilde yansımadı. Şu anda cirolar daha iyi durumda. Mesela yüzde 60 giriş sayısı yakaladığımız temmuzda yüzde 80’lere yakın ciroları yakaladık. Halkımızdan özellikle beklentimiz maske, mesafe, hijyen kullarına son derece uygun davranmaları ve tekrar kapanmak gibi bir durumla karşı karşıya kalmamamız.”