Toplantı öncesi mahalle sakinlerinin büyük çoğunluğunun maden işletmesinin açılmasına karşı olduklarını yüksek sesle dile getirdiklerini aktaran İHD Şube Başkanı Selçuk “Toplantıyı yapacak heyet toplantı yerine geldiğinde halkın tepkisiyle karşılaşmış bunun üzerine polisler müdahalede bulunmuştur. Gelen heyetin kapalı yere alınıp kapının halka kapatılması nedeniyle ve toplantının içerideki görevlilerce yapılıp tamamlanacağı düşüncesiyle tepkiler artmıştır. Bundan sonra polisler sert müdahalede bulunmuş ve 9 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltılar sonrasında içeride toplantının yapılmadığına dair bir tutanak tutulduğu toplantının yapılmayacağı ilan edilmiştir. Gözaltına alınanlardan köyde ikamet eden 5 kişi gözaltı aracından indirilerek serbest bırakılmış diğer 4 kişi ikamet adreslerinin Akçay Mahallesi olmaması nedeniyle aracın içerisinde ters kelepçe takılarak emniyete götürülmüş ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardır” şeklinde konuştu.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Selçuk açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Amanos Dağları’na açılan maden ve taş ocakları çevreye zarar vermiş büyük bir çevre tahribatı yaratmıştır. Açılan ve planlanan termik santraller ve maden ocakları ithal edilen Angusların İskenderun Limanı’ndan getiriliyor olması İskenderun’da ciddi çevre sorununa neden olmuştur. Planların gerçekleşmesi durumunda İskenderun ve çevre ilçelerde sağlıklı bir yaşam sürdürmek neredeyse imkansız hale gelecektir. İskenderun Kaymakamlığı’nın ÇED Toplantısı öncesi aldığı toplantı yasağı kararı ÇED toplantısını kapsamamıştır. Bu anlamda daha önce Arsuz İlçesi Hüyük Mahallesi’nde yapılan ÇED Toplantısı öncesi Arsuz Kayamkamlığı’nca da pandemi gerekçe gösterilerek aynı kararın alınmış olması bunun il genelinde idari bir tutum olduğunu göstermektedir. Toplantı yapılacak mahalleye bu kadar çok sayıda polis ve jandarma yığınağı yapılması ve alanda gösterilen demokratik tepkilere karşı sert müdahalede bulunulup gözaltılar yapılması, yapılan gözaltılar sonrasında ikameti mahallede olanların bırakılıp diğer doğa savunucularının emniyete götürülmesi insan hakları açısından kabul edilemez. Yapılan ÇED toplantılarında halkın katılımı ve görüşlerini ifade etmesi bakımından baskıcı olmayan demokratik bir ortamın sağlanması ve halkın görüşlerinin esas alınması gerekmektedir.”