İYİ Parti İl Başkanı Şefik Çirkin ülkenin genel durumu hakkında Hükümeti sert bir şekilde eleştirdi. Çirkin: “Ekonomi milletin, diplomasi askerin sırtında. Ekonomi de uzun yıllardır köklü tek bir çözüm var mı? Yok!” dedi.
Başkan Şefik Çirkin’in önemli tespitlerde bulunduğu açıklama aynen şöyle:
Cumhurbaşkanı, hükümet, AKP, yandaş yorumcular her gün veryansın ediyorlar, Kime? Muhalefete, ABD’ye, AB’ye, Fransa’ya, arada Suriye’ye, faiz lobisine vs vs Peki çare ürettiler mi hiç? Oysa aynı soruya nedense hep muhalefet muhatap olmakta. Ekonomi milletin, diplomasi askerin sırtında. Ekonomi de uzun yıllardır köklü tek bir çözüm var mı? Yok! İşsizlik, enflasyon, geçim sıkıntısı, tarım, döviz kuru, yatırım, kalkınma yolsuzluk vs Bunların her biri başlı başına köklü bir sorun Ekonomi de pansuman tarzı önlemler var sadece Ramazan paketi misali ekonomik paketler. Müteahhite kıyak için çıkan faiz indirimi paketi, sus payı misali ufak destek paketleri, işsizlik ödeneği, borç öteleme, aslında para tahsil etmek için yapılandırmalar vs vs. Ama ekonomiyi çökerten pahalı ve şişirme maliyetli yatırımlara tam gaz devam. Tarımda vatandaşa ucuz gıda temininin yolunu üretimde değil ithalatta arayan ve aynı zamanda yandaşına yolunu buldurmayı yol olarak seçen ahlak dışı bir zihniyet. Çözüm basit halbuki Çiftçiye ucuza ürettir kafi. Ama tek bir çözüm var mı? Yok! Gelelim diplomasiye; Doğu Akdeniz, Libya, PKK/PYD, Suriye, vb sorunlar aslında diplomatik sorunlardır Hükümet diplomatik alanda çöktüğü için bu sorunları askerin üzerine yıkmış, bunun sırtından da kahramanlık destanları yazmaktadır Askeri güç diplomasi de son karttır. Eski Türkiye’de devlet PKK konusunda diplomatik mücadelesini vermiş son çare askeri tedbirlerle bu defteri kapatmış, örgütün başını getirip hapsetmiştir. AKP döneminde ise PKK dirilmiş yetmezmiş gibi Salih Müslime kırmızı halı serilerek buna PYD’yi de eklemlemiştir. Yine eski Türkiye Kıbrıs konusunda önce diplomasiyi akıllıca kullanmış, daha sonra da askeri çözümle meseleyi kapatmıştır. Diplomasi ile askeri çözümün arası yaklaşık 20 yıldır AKP döneminde ise Kıbrıs “ Yes be annem “ diplomasisine kurban edilmiştir. Yine eski Türkiye’de Hatay Atatürk’ün o zor şartlarda diplomasiyi kullanma mahareti ile tek kurşun atılmadan ülke topraklarına katılmıştır. Bu süre de yaklaşık 20 yıldır. AKP döneminde ise Hatay 500 bin mülteci ile ateşin içindedir. Dünya gündemine gelmesi de yakındır bekleyin. Yine eski Türkiye’de terörist başı amansız ve müthiş bir diplomasi sonucunda Suriye, Rusya, Yunanistan tarafından kovulmuş, ABD tarafından bize teslim edilmiştir. AKP döneminde ise Türkiye rahip Brunson’u tehditle ABD’ye teslim etmiştir. Terörist başı ise demokrasi kahramanıdır. Yine eski Türkiye’de bir kaya parçası olan Kardak’tan Yunanistan bir gecede kovulurken, AKP döneminde 18 adamız, üstelik askeri üs kurulacak kadar büyük adamız aynı Yunanistan tarafından işgal edilmiş, hükümet çevreleri buralara “kaya parçası“ demiştir. Yine eski Türkiye’de parlak askeri ve diplomatik zaferlere karşın devlet adabı gereği suskunluğunu koruyan siyaset, askeri ve sivil bürokrasi AKP döneminde ise içine düştüğümü çukurdan onurumuzu çıkaran askerimizin sırtından atılan seviyesiz zafer çığlıkları. İşte fark budur! Türkiye’de durum budur. En başta söylediğimiz gibi Ekonomi milletin, diplomasi ise askerin sırtındadır. Bu yük sonunda taşınmaz hale gelecektir. Millet bel vermeye başlamıştır. Diğerinden hepimizi Allah korusun”
