Son bir yıl içinde doğalgaz 32, elektrik 31, baklagiller 60, peynir 27, yumurta 80, ayçiçeği yağı 50 zamlanmış, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine 26 zam yapılmıştır. Buna karşın emeklilerin maaşlarında yapılan artış ise ülkemizdeki gerçek enflasyon rakamlarının çok çok altındadır. Temel ihtiyaç maddelerine yılbaşından bu yana yapılan zam oranları nerdeyse 50 civarındadır. Asgari ücretin 2825 tl olduğu ülkemizde emekli aylığı alan 8 milyon hak sahibinin aylığının 2000 tl nin altındadır. Bu da göstermektedir ki, emeklileri yoksulluk sınırının altında bırakmak yetmemiş açlığa mahkum etmek istemektedirler. Emekli aylıklarına yapılan zamların yeterli olduğunu savunanlar, hayatlarında bir gün bile pazara çıkmamış, elinde file ile alışveriş yapmamışlardır. Ama hayatlarımız üstünde söz sahibi olmaya çalışmaktadırlar. Kaşıkla verdikleri kırıntı sayılacak zamları kepçeyle geri almaktadırlar. İkramiye adı altında iki dini bayram öncesi verilenler ise bayram harçlığına dönüşmüş, emekliler için bir aşağılama aracı haline gelmiştir. Sözün kısası geçinemiyoruz. Emeklilere insanca yaşam sağlayacak bir aylık verilmesi zor değil, siyasi bir tercihtir. Siyasi iktidar tercihini emekçilerden, emeklilerden, yoksullardan yana değil sermayeden yana kullanmaktadır. Emeklilerin daha fazla açlığa, yoksulluğa ve aşağılanmaya gücü kalmamıştır. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır. Emekliler kendilerini açlığa mahkum edenlere, yok sayanlara, görmezden gelenlere karşı seslerini duyurmaya, demokratik tepkilerini göstermeye kararlıdırlar. Sağlıklı, barış ve kardeşlik içinde, insanca bir yaşam hepimizin hakkıdır.”