Milli birlik, beraberlik, kardeşlik, demokrasi, hoşgörü, paylaşımcılık, yardımlaşma ve dayanışma; Ülkemizin ve milletimizin sahip olduğu en önemli değerlerdendir. Bu müstesna değerlerimizin ışığında, yüce devletimiz ve asil milletimizin de gayretleri ile ülkemizin kalkınma ve gelişme trendinin büyük ivme yakaladığı aşikârdır.
Ülkemizde her daim yoğun bir şekilde yaşadığımız milli ve manevi değerlerimiz ile ülkemizin kalkınma ve gelişme trendini hazmedemeyenler tarafından, ülkemizin ve aziz milletimizin birlik, beraberlik ve bütünlüğüne yönelik hain saldırılarla karşı karşıya kaldığımız hepimizin malumudur.
Bu manada Türkiye, 15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinden itibaren tarihinin en kritik günlerinden birini yaşamıştır. Ülkemizin ve milletimizin gözbebeği olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz içinde yuvalanmış hain bir grup, emir-komuta zinciri dışına çıkmak suretiyle menfur darbe girişimi başlatmıştır. Fethullahçı terör örgütü üyesi oldukları anlaşılan bu bölücü grup, uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla, silahlarla devlet kurumlarımıza ve aziz milletimize karşı hunharca saldırıya geçmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komuta zinciri dışında, çeşitli sınıflardan ve rütbelerden, Fethullahçı Terör Örgütü üyesi bir grup askerin başlattığı bu hain darbe girişimi, sınırlı ama ellerindeki silahların gücü sebebiyle tehlikeli bir boyutta cereyan etmiştir.
Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, dönemin Başbakanı Sn. Binali Yıldırım’ın gayretleriyle, siyasi parti genel başkanları, ordumuzun sağduyulu vatanperver komutanları, askerimiz, polisimiz ve asil ruhlu milletimiz ile milli şuur etrafında kenetlenmiş ve hainlere karşı mertçe, dik durarak, tanklara karşı göğüslerini siper ederek, canları pahasına menfur kalkışma engellenmiş ve devlet-millet bütünleşmesiyle tarihe altın harflerle nakşedilecek bir zafere imza atmışlardır.
Yazılı ve görsel basınımızın da bu süreçte yayınları ile takdire şayan bir şekilde tek vücut olması muhakkak ki bu hain kalkışmanın püskürtülmesinde önemli bir rol üstlenmiştir.
Aziz milletimize ve devlete hizmet etmek yerine iradelerini Fethullahçı terör örgütünün başına teslim eden şer çetesi mensuplarının teşebbüsleri, milletimizin iradesi, devletimizin kararlılığı ve güvenlik güçlerimizin etkili müdahalesi karşısında bozguna uğratılmıştır.
Bu menfur darbe girişiminde aziz milletimiz tıpkı bin yıl önce Malazgirt’te olduğu gibi, bu coğrafyaya vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur. Yüzyıllar öncesinde olduğu gibi, Anadolu topraklarını hayat alanı olmanın ötesinde istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır. Milletimiz, bu ülkeyi kendisine yar etmemek için saldıranlara karşı 100 yıl önce Çanakkale’de, Kut’ül Ammare’de, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı vererek tarihteki mümtaz yerini almıştır.
Dün olduğu gibi bugün ve her daim, kutsal vatanımız ve necip milletimizin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü tehdit eden iç ve dış terör örgütlerine karşı sosyal hukuk devleti ilkelerinden taviz vermeden, amansız bir şekilde ve kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğimizden zerre-i miskal kadar şüpheniz olmasın.
Menfur darbe girişiminin ilk haber alındığı andan itibaren kararlı bir duruş sergileyerek istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna mücadele veren, bu uğurda şehitlik yâda gazilik mertebesine erişen güvenlik güçlerimiz ve kadirşinas halkımız ile bu darbe girişiminin bozguna uğratılmasının ardından ülkemiz genelinde olduğu gibi kentimizin meydanlarında demokrasi nöbeti tutarak milli iradeye sahip çıkan aziz milletimizin tüm fertlerine, tüm güvenlik güçlerimize, kurum ve kuruluşların tüm idareci ve çalışanlarına, siyasi iradeye, sivil toplum kuruluşlarına, basınımızın güzide temsilcilerine, yediden yetmişe herkese şahsım ve kurumum adına minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Şanlı bayrağımızın dalgalandığı her karış toprak için demokrasi ve milli irade mücadelesinin bedelini canlarıyla ödeyen, kutsal vatan topraklarımızın bütünlüğü ve necip milletimizin selameti için canlarını feda ederek şehadete intikal eden tüm aziz şehitlerimizi ve şehadete şahitlik eden kahraman gazilerimizi, rahmet, minnet, şükran ve tazimle anarken, muhterem ailelerine en derin selam ve saygılarımı sunuyor, tüm halkımızın şanlı tarihimize altın harflerle yazılan bu müstesna gününü en kalbi duygularımla tebrik ediyor, böyle bir menfur hadiseyi bir daha devletimize ve milletimize yaşatmamasını Cenab-ı Allah’a arz-ı niyaz ediyorum.
İSKENDERUN KAYMAKAMI İSKENDER YÖNDEN