Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin “Seçime çok sayıda adayla gidilmeli” önerisine Meral Akşener’den sonra Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan da olumlu yanıt gelmedi. Liderler, Akşener’in açıklamalarını destekliyor. Siyasette Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları sürüyor. CHP’nin 2018 yılındaki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Seçime çok adayla gidilmeli. Ancak ikinci turda herkes ikinciyi desteklemeye söz vermeli” derken, bu öneriye İYİ Parti cephesinden ret yanıtı geldi. Meral Akşener, “Tek adayla gidilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum” dedi. Bugün bir görüşme gerçekleştiren Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Akşener’e destek verdi.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, “Hepsi düşünülebilecek, hepsi masada olacak hususlar ama süreç dinamikse statik cevap olmaz” dedi. Karamollaoğlu ise “Eğer bir araya gelinip de bir teklif üzerinde ittifak sağlanan bir aday belirlenirse bunun daha isabetli olacağını düşünürüm. Fakat biraz erken” diye konuştu. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin Meral Akşener’in “ilk turda tek aday” açıklaması ile Muharrem İnce’nin “Aday sayısı ne kadar çok olursa katılım o kadar yüksek olur” sözleri sorulan Karamollaoğlu ise şöyle konuştu: “Meral Hanım’ın ortaya attığı teklif bence daha makul bir tekliftir. Öbürü de olabilir. Yani geçen dönemde hemen hemen farklı, her parti farklı adaylar çıkardılar. Benim kanaatim şu anda, eğer bir araya gelinip de bir teklif üzerinde ittifak sağlanan bir aday belirlenirse bunun daha isabetli olacağını düşünürüm. Fakat biraz erken. Bu tip konularda, seçim sathı mailine girilmeden çok fazla spekülasyona sebep olacak ifadeler kullanmayı doğru bulmuyorum.”
Aynı soru yöneltilen Davutoğlu, şu yanıtı verdi: ‘Siyaset salt matematiksel bir süreç değildir. Daha çok psikolojik bir süreçtir. Yapılan her türlü hesap, matematiksel hesap toplumsal değişimi tetikleyen bir psikolojiyle alt üst olur. Bugünkü iktidarın en büyük zaafı siyaseti mekanik, matematiksel bir iktidar oyununa çevirmiş olması ve halktan kopmuş olması. Geçen sene bu vakitler bu sorulara vereceğimiz cevaplar farklı olabilirdi. Bundan birkaç ay önce farklı olabilirdi. Birkaç ay sonra farklı olabilir. Öyle bir hızlı değişim dalgası geliyor ki bu dalganın tesir etmeyeceği hiçbir husus yok. Cumhurbaşkanı adaylığı meselesi de böyle bir husustur. Hepsi düşünülebilecek, hepsi masada olacak hususlar ama süreç dinamikse statik cevap olmaz. Dinamik bir süreç var. Şu anda vereceğimiz statik bir cevap ‘tek aday olsun’ ya da ‘üç ay olsun, beş olsun’ gibi cevaplar, gelecekteki dinamik bir sürece karşılık bulmayabilir. Siz de kendinizi bağlamış olursunuz.’