Rüzgarlı ve yorucu bir günün ardından alıyorum yine kalemi elime , bir şeyler yazmak söylemek ve anlatmaktan daha basitti belki de ya da ben böyle olmasını istiyordum .Hayatın hızına kapılmış gitmişken bazen beni üzmesine izin vermişken aslında bir kere daha anlıyorum ki yarattığı her duygunun her mutluluğun ardından açacağı bir kapı var .Beni bekleyen bir yol , beni bekleyen biri var .Yol , uzun karanlık ve ucu gözükmüyor .
Yine de gidecek miyim ? Gideceğim , her defasında taş koysa da ben geçeceğim . Peki sen ? Denemekten vazgeçmeyin , kendinizden vazgeçmeyin .Hatadan dönülür , yanlış telafi edilir , olmayan olur. Bitmeyen biter , en zor olanı bile hafifler .Yeter ki sen kendinden , istediklerinden vazgeçme…
Düşündün mü hiç ? Yaşadığın hayat , bir başkasının hayali .Senin sahip olduklarınla memnun olmadığın şeyler , bir başkasının imkansızı .Neden hep daha fazlası , başkasına özenme , memnuniyetsizlik … Yakınmak , dünyanın en talihsiz kişisi senmişsin gibi ahkam kesmek .Biz burada geçici misafiriz , asıl sahibi biz değiliz . Hepimiz bu yağmurun altında ıslanacağız nihayetinde .Yaşadığını hissediyor musun ? En son ne zaman rüzgar değdi saçlarına , hangi yıldızlı gecenin ardında izledin ayın doğuşunu ?En son ne zaman öptün babanın yanağından ? Ne zaman bir bebeğin gülümsemesine sebep oldun ? Sevgilinin elleri değdi mi saçlarına ?Ağladın mı ? İşte bu duyguların durumların hepsi ama hepsi bizim yaşadığımızın var olduğumuzun hayatın acı ve tatlı yüzünün olduğunun , bize toz pembe bulutlu bazen de karanlık geceleri yaşattığının malumu .
Yarın temiz aydınlık bir pencereden bak dünyaya , her şey senin elinde .Umut bizim içimizde her zaman var .Asla vazgeçme .Hatalarınla , yanlışlarınla devam et yola , daha güçlü daha tecrübeli kendinden emin .Ben yaşıyorum , yürüyorum o yol da .Peki sen ?
Geç kalma , zaman hızlı acımasız koş peşinden…