HATAY’ın Reyhanlı ilçesinde lise öğrencisi E.E.’ye (16) dayısı B.E.’nin (34) cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Anne N.E, ailesinin ölüm tehditleri nedeniyle kızıyla Ankara’ya kaçarak, kardeşi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. N.E. “‘Telefonla arayıp, şikayetinizi geri çekin, yoksa öldürürüz sizi’ diyorlar. Tek istediğim, kardeşimin adalete teslim edilmesi” dedi.
Olay, geçen yıl 25 Ağustos’da Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde meydana geldi. N.E.’nin eşinden boşanması ardından E.E. ve 2 kardeşinin velayeti, babalarına verildi. Lise öğrencisi E.E’ye, ziyarete gittiği anneannesinin evinde, dayısı 2 çocuk babası B.E’nin (34) cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. E.E, dayısının, “Annene anlatırsan seni ve anneni öldürürüm” tehdidine rağmen, annesini arayarak yaşadıklarını anlattı. Anne N.E. de ailesinin şikayetçi olmaması yönündeki baskısı nedeniyle kızını alarak Ankara’ya kaçtı. N.E, kızı E.E. ile birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak dilekçe ile şikayette bulundu. Olayın ortaya çıkması ile birlikte velayeti babasında olan E.E, koruma altına alınarak soruşturma başlatıldı.
‘EVLENDİRİP, KONUYU KAPATALIM DİYORLAR’
Anne N.E., yakınlarının ölüm tehditleri nedeniyle kızını alarak kaçıp Ankara’da şikayette bulunduğunu söyledi. Annesi ve diğer kardeşlerinin telefonla tehditlerini sürdürdüğünü anlatan N.E, “‘Telefonla arayıp, şikayetinizi geri çekin, yoksa öldürürüz sizi’ diyorlar. Annem, ‘Kapatalım bu konuyu, millete rezil olduk, getir kızı burada evlendirelim, kapatalım konuyu’ diyor. Ancak ben bunu kabul etmiyorum. Şikayetçi olduktan sonra devlet kızımı elimden aldı. Savcı, olayın yaşandığı yerin Reyhanlı olması nedeniyle soruşturmayı oraya gönderdiklerini söyledi. Ben oraya gidemediğim için soruşturmanın ne aşamada olduğunu takip edemiyorum. Tek istediğim, kardeşimin adalete teslim edilmesi. 7 aydır kaçıyor. Olayı gerçekleştirdiğini aile fertlerine zaten itiraf etmiş. Sadece adalete teslim etsinler istiyorum” dedi.
‘KIZIM ÇOK KÖTÜ ŞEYLER YAŞADI’
N.E, aile çevresinden kimsenin kendisine yardım etmediğini, kızını bırakıp gidemediği için tek başına Ankara’da adalet için mücadele ettiğini belirterek, “Kızım çok kötü şeyler yaşadı. Sık sık kaldığı kurumdaki yetkililerle görüşüyorum. İlk zamanlar sürekli ilaç veriliyordu. Psikolojik destek aldı. Şu an hala çok iyi değil. Dayısının yakalanmadığını öğrendiğinde krize giriyor. ‘Anne artık beni buradan çıkar’ diyor. Başına gelenlerden dolayı sürekli ağlıyor. Kaldığı yerdeki hocaları sürekli kabus gördüğünü söylüyorlar. Devletin bize sahip çıkmasını ve suçlunun cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.