İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı planlamasıyla yurt içinde gerçekleştirilen Kıran, Kapan, Yıldırım ve son olarak Eren adıyla yürütülen iç güvenlik harekâtlarında son iki yılda ölü ve yaralı ele geçen teröristlerin üzerinde 297 adet ABD yapımı M-16 ve kısa namlulu M-15 piyade harp tüfekleri ele geçirildi. Bu silahların geçmiş yıllarda gerek güvenlik güçlerine karşı, gerekse sivil vatandaşlara yönelik saldırılarda kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek, faili meçhul kalan olayları aydınlatabilmek için Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarında balistik incelemeleri yapıldı. TSK’nın Suriye’nin Kuzeyindeki Fırat Kalkanı, Hatay karşısındaki Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı ve son olarak Şanlıurfa Akçakale karşısındaki Tel Abyad ile Ceylanpınar karşısındaki Resulayn’da yürüttüğü Barış Pınarı harekâtlarında da terör örgütü PKK-YPG’ye ait silah ve mühimmat depolarında sandıklar dolusu M-16 tüfekler bulundu. Kuzey Irak’ta Pençe 1, 2, 3, Pençe Kartal, Pençe Kaplan ve son olarak Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım adıyla yürütülen hava destekli sınır ötesi kara harekâtlarında da yine ABD yapımı M-16 ve M-15 300’den fazla piyade tüfeği ele geçirildi. Gerek iç güvenlik operasyonlarında, gerek Suriye’de, gerekse Irak’taki operasyonlarda terör örgütünden ele geçen bu silahların seri ve kafile numaraları alınarak bir rapor haline getirildi. ABD’nin milli piyade tüfeği M-16’ların sayı olarak bu kadar fazla bir şekilde üç farklı ülkede terör örgütünce aktif biçimde kullanılması ABD makamlarına iletildi. Milli Savunma Bakanlığı, silahların nasıl ve ne şekilde terör örgütü PKK’nın eline geçtiğini seri numaralarıyla birlikte rapor haline getirdi. NATO müttefiki bir ülkeye ait silahların terör örgütü PKK eline nasıl geçtiği sorulunca ABD Milli Savunma Bakanlığı Pentagon’dan ise garip bir yanıt geldi. Silahların seri numaralarını inceleyen ABD Savunma Bakanlığı, gerek iç güvenlik, gerekse sınır ötesi harekâtlarda ele geçirilen silahların 2013 ve 2017 yıllarında Çekoslovakya’ya satılan silahlardan olduğu, bu silahların seri numaralarının kendi envanterlerindeki kayıtlarda Çekya Cumhuriyetinin elinde göründüğünü, ABD resmi makamlarının bu silahları doğrudan terör örgütü PKK’ya vermesinin kesinlikle söz konusu olamayacağını bildirdiler. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar son olarak Pençe Şimşek harekât bölgesinde ele geçirilen güdümlü tanksavar füzeleri ve M-16 piyade tüfekleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Maalesef dost bildiğimiz bazı ülkeler PKK’ya füzeler verdiler. Dolayısıyla bunların her biri bizim için büyük bir tehlike, büyük bir risk” diyerek tepki göstermişti. İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı planlamasıyla yurt içinde gerçekleştirilen Kıran, Kapan, Yıldırım ve son olarak Eren adıyla yürütülen iç güvenlik harekâtlarında son iki yılda ölü ve yaralı ele geçen teröristlerin üzerinde 297 adet ABD yapımı M-16 ve kısa namlulu M-15 piyade harp tüfekleri ele geçirildi. Bu silahların geçmiş yıllarda gerek güvenlik güçlerine karşı, gerekse sivil vatandaşlara yönelik saldırılarda kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek, faili meçhul kalan olayları aydınlatabilmek için Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarında balistik incelemeleri yapıldı. TSK’nın Suriye’nin Kuzeyindeki Fırat Kalkanı, Hatay karşısındaki Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı ve son olarak Şanlıurfa Akçakale karşısındaki Tel Abyad ile Ceylanpınar karşısındaki Resulayn’da yürüttüğü Barış Pınarı harekâtlarında da terör örgütü PKK-YPG’ye ait silah ve mühimmat depolarında sandıklar dolusu M-16 tüfekler bulundu. Kuzey Irak’ta Pençe 1, 2, 3, Pençe Kartal, Pençe Kaplan ve son olarak Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım adıyla yürütülen hava destekli sınır ötesi kara harekâtlarında da yine ABD yapımı M-16 ve M-15 300’den fazla piyade tüfeği ele geçirildi. Gerek iç güvenlik operasyonlarında, gerek Suriye’de, gerekse Irak’taki operasyonlarda terör örgütünden ele geçen bu silahların seri ve kafile numaraları alınarak bir rapor haline getirildi. ABD’nin milli piyade tüfeği M-16’ların sayı olarak bu kadar fazla bir şekilde üç farklı ülkede terör örgütünce aktif biçimde kullanılması ABD makamlarına iletildi. Milli Savunma Bakanlığı, silahların nasıl ve ne şekilde terör örgütü PKK’nın eline geçtiğini seri numaralarıyla birlikte rapor haline getirdi. NATO müttefiki bir ülkeye ait silahların terör örgütü PKK eline nasıl geçtiği sorulunca ABD Milli Savunma Bakanlığı Pentagon’dan ise garip bir yanıt geldi. Silahların seri numaralarını inceleyen ABD Savunma Bakanlığı, gerek iç güvenlik, gerekse sınır ötesi harekâtlarda ele geçirilen silahların 2013 ve 2017 yıllarında Çekoslovakya’ya satılan silahlardan olduğu, bu silahların seri numaralarının kendi envanterlerindeki kayıtlarda Çekya Cumhuriyetinin elinde göründüğünü, ABD resmi makamlarının bu silahları doğrudan terör örgütü PKK’ya vermesinin kesinlikle söz konusu olamayacağını bildirdiler. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar son olarak Pençe Şimşek harekât bölgesinde ele geçirilen güdümlü tanksavar füzeleri ve M-16 piyade tüfekleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Maalesef dost bildiğimiz bazı ülkeler PKK’ya füzeler verdiler. Dolayısıyla bunların her biri bizim için büyük bir tehlike, büyük bir risk” diyerek tepki göstermişti.
