Kimi kurumlar sokaklarda çiçek dağıtır kadınlara, alışveriş merkezleri Kadınlar Günü’ne özel indirim yapar, bazı mekanlar kadınlara özel eğlence düzenler ve finalde “kadınlar çiçektir” ile gün biter. Kadın dernekleri yürüyüş, gösteri vb. etkinliklerle seslerini duyurmaya çalışsalar da birkaç manipülatif örnek medyada olumsuz şekilde gösterilip kadın mücadelesi baltalanmak istenir. Yıllardır gözlemliyorum hep benzer durumlar yaşanıyor. Oysa yüzyıllardır kadınlar öldürülüyor, kadınlar savaşın mağduru olarak oradan oraya sürükleniyor, kadınlar tarihsel ikincil konumlarına itelenmeye çalışılıyor ve toplum hala yukarıda saydığımız klişelerle 8 Mart kutluyor. Şaka gibi değil mi? Kadınlar çiçekmiş. Bir bakalım son bir yılda bu çiçeklerin! başına neler gelmiş: İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik mesela, onlarca kadın öldürüldü bir yılda. Bir kadın sırf kadın diye ‘mücadele edemez’ diye kılıçla doğrandı, başka bir kadına metroda bıçakla saldırıldı, bir başkası kocası tarafından boşanmak istediği gerekçesiyle öldürüldü. Hepsini tek tek saymak mümkün değil. Zira hem sayıları çok fazla hem de insan psikolojisinin kaldıramayacağı kadar ağır hikayeler. Zamanında kanıyla kendini katleden kocasının adını yazıp ölüme gitmek üzereyken bile hak arayışında ve mücadelesinde olan kadını da gördü bu ülke, ölmesin sürünsün diye kocası tarafından vücudu kullanılmaz hale getirilen kadını da. Yüreğiniz sıkıştı değil mi? Peki o halde daha sıradan örnekler vereyim: Kadınlar hala eşit işe eşit ücret almıyor maalesef. “Yok artık! hangi çağda yaşıyoruz” demeyin. Konuyu merak ediyorsanız Tuğçe Isıyel’in, 25 Eylül 2021 tarihli, “Çük farkı 10 TL” isimli yazısını bir okuyun derim. Bağbozumunda çalışan ve aynı işi yapan erkekler ile kadınlar arasında yevmiye farkı 10 TL. Bu farkın kimin lehine olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Başka bir örnek ise kadınların regl olmasının hala ayıp, gizlenecek ve utanılacak bir durum olarak kabul görmesi. Öyle ki; bir kasiyer, indirimli ürün olarak ped önerdiği kadının kocası tarafından “bayana ped sorulmaz” denilerek saldırıya uğradı. Sonra başladı bir tartışma. Pedi siyah poşete koymayı tavsiye edenden tutun da “gerekirse gözümüze soka soka ped almak yerine peçete tıkayın” önerisinde bulunanlara kadar geniş bir skalada akil! erkekler gördük. Sözün özü; toplumda kadınlara yönelik onlarca haksızlık, zulüm, eziyet var. Kadınların daha çok yolu, mücadele etmesi gereken çok alanı var. Daha birçoğuna değinmedim bile burada. Şimdi soruyorum bu yazıyı okuyan kadınlara: Kadınlar Günü indiriminden ne alacaksınız kendinize? Nasıl kutlayacaksınız 8 Mart’ı? Çiçek misiniz gerçekten yoksa kadın mı? ‘Beş harfliler’e ne dersiniz? Kadın dememek için her yolu deneyen, kadını öcü gibi gösteren zihniyete inat bir grup kadının kurduğu bir internet sitesinin ironik adı. Bence çok başarılı bir ironi. Biz kadınlar; çiçeklerden, kutlamalardan, Kadınlar Günü bahanesiyle önümüze konan teselli armağanlarından çok daha fazlasıyız. Bu bilinçle kadın mücadelesini, emekçi kadınları, kadın haklarını tekrar düşünüp yeni 8 Martlar inşa edebilmemiz gerektiğine inanıyorum. Farkındalığımızın artacağı, mücadelemizin güçleneceği, kadın dayanışmasıyla dolu dolu bir 8 Mart diliyorum.