Dünya oluştuğundan beri her zaman dönüyordu. Güneş yeniden doğuyor, ay geceyi aydınlatıyor. Mevsimler değişiyor. İnsanlar gelip geçiyor. Hayatımız bir yaprak gibi yeşeriyor filizleniyor, açıyor. Sararıp tekrar eden bir döngüye giriyor. Su gibi akıp geçerken zaman , biz kendimizle ne kadar baş başa kalabiliyoruz peki? Gerçekten yaşadığımız hayat bizim hayatımız mı? Yoksa bir başkasının gölgesi altında mı harcıyoruz kendimizi…
Sevgili okurlarım, ilk yazımda sizlere psikolojiden ve hayatımızdaki öneminden bahsetmek üzere kalemi elime aldım. Fiziksel sağlığımızı önemsediğimiz kadar psikolojik sağlığımızı önemsiyor muyuz ya da ihmal mi ediyoruz. Psikoloji, insanların ve hayvanların davranış ve ruh hallerini işleyen bilim dalıdır. Hayatımızı oluşturan yapıtaşlarından biridir. Davranışlarımız, duygularımız, hareketlerimiz, bilinçli ya da bilinç dışı düşündüğümüz her şey psikolojimizi kapsar. Başımız ağrıdığında, grip olduğumuzda koşa koşa doktor kapısına gidip tedavi olmak istiyoruz. Fakat gelince ruh sağlığımıza, orası hep karanlık gizli. Psikoloğa gitmenin “deli doktoru” tabiri ile anılıyor olması hala bu ülkede bizim yıkmamız gereken bir algı olduğunun göstergesidir. Nasıl ki kanser, grip bir fizyolojik rahatsızlıksa hastalıksa; depresyon da anoreksiya ve travma da bir ruhsal sağlık bozukluğudur. Değer vermemiz gereken mühim şey ruhumuz, her şeyin anahtarı orada gizli. Bir insan düşünelim mutluluğu içinde hep taşıyan kendi nerede bulmak isterse oraya koyan. Belki gökyüzünde belki de bir fincan kahve de .Ruhumuz ile savaşmayı değil onun bize yaptığı çağrışımlara kulak verelim. Vücudumuzda ki her tepkinin bir sebebi var, çok mu mutluyuz yada çok mu hüzünlü, yataktan çıkmıyor muyuz günlerdir. Peki ya neden? Bu soruyu sorduk mu kendimize, peşine düştük mü? Yoksa bastırdık mı hiçe mi saydık, ikinci maskeyi mi taktık yüzümüze? Sahte gülücükler mi saçtık ?
İnsanlar mutsuz, kimse olduğu gibi davranamıyor ya da davranmaktan çekiniyor. Kimse ait olduğu yerde hissetmiyor kendini. Nasıl ki bulutlar yağmurun habercisi, davranışlarımız da bizim psikolojik sağlığımızın habercisi. Hayatımıza yön veren kararların insanların hiçbir dış etkenin etkisinde kalmayıp kendine sor bunu “mutlu musun” cevabını bilmiyorsan hemen şimdi ruhuna kulak ver, aradığın tüm cevapları orada bulacaksın…
