enflasyonemeklilikötvdövizhatayantakyaiskenderun
DOLAR
34,5300
EURO
36,1617
ALTIN
2.967,26
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay
Az Bulutlu
18°C
Hatay
18°C
Az Bulutlu
Perşembe Çok Bulutlu
19°C
Cuma Açık
21°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
15°C
Pazar Parçalı Bulutlu
12°C

İçimizdeki düşman ‘ASBEST’

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi, Hatay Asbest Raporu’nu açıkladı. İnsanların yaşam alanlarından alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edildiği belirtilen raporda, “Ne yazık ki bölgedeki büyük enkaz ve katı atıkların yönetimi, bilime, tekniğe ve mevzuatlara uygun bir şekilde yönetilmediğinden dolayı yeni bir afete dönüşmektedir” denildi.

İçimizdeki düşman ‘ASBEST’
21.09.2023
144

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 6 Şubat 2023 depremlerinden en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay’da 2 ve 3 Eylül 2023 tarihlerinde asbest inceleme çalışması gerçekleştirdi. Yapılan çalışmanın sonuçlarını Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde kamuoyuyla paylaşıldı.

İnsanların yaşam alanlarından alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edildiği belirtilen raporda, buna ilişkin özetle şu değerlendirme yapıldı: “6 Şubat 2023 tarihinde 7’si büyükşehir olmak üzere toplam 10 ilde meydana gelen depremlere hazırlıklı olunmadığı için depremler Afet’e dönüşmüştür. Ancak ne yazık ki bölgedeki büyük enkaz ve katı atıkların yönetimi de bilime, tekniğe ve mevzuatlara uygun bir şekilde yönetilmediğinden dolayı yeni bir afete dönüşmektedir. Bu süreçte atık yönetiminde yapılan tüm işlemlerin değerlendirmesi toplumun geniş kesimlerince yapılacak ve gerekli sonuçlar çıkarılacaktır. Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen atık yönetiminde yapılan yanlış uygulamalardan dolayı bölge halkının ilerleyen yıllarda çok ciddi halk sağlığı sorunları ile karışılacağı, aynı zamanda bölgede atık kirlenmesi ile ekolojik yıkım etkisi oluşturacağı anlaşılmaktadır”. Çevre mühendisi Utku Fırat ile asbest söküm uzmanı ve çevre mühendisi Akan Çelik, raporun sonuçlarına ilişkin bilgi verirken, “Sonuçlar hepimiz için kaygı verici” dedi.

Çadırlarda bile asbest var

Çalışmada, Hatay Serinyol, Antakya, Samandağ, Yeşilköy ve Defne’de depolama alanlarından, bina enkazlarından, yerleşim alanlarından, faunadan, toprak yüzeyinden ve çalışma sırasında kullanılan aracın üzerinden toplam 45 katı ve toz numunesi alındığını ifade eden çevre mühendisi Utku Fırat, söz konusu numunelerin 16’sında asbest lifleri tespit edildiğine dikkat çekti. Fırat aynı zamanda numunelerin herhangi bir düzenli inceleme yapılmadan, tamamen insanların günlük hayatında sıkça rastladıkları yerlerden alındıklarına dikkat çekti. Fırat, “Bu, aslında bölgede düzenli asbest izlemesi yapılması durumunda çok daha büyük bir tehlikenin karşımıza çıkacağının kanıtıdır. İnsanların yaşadığı çadırların üzerinden aldığımız numunelerde bile asbest tespit ettik” dedi.

Temaslı herkes tehlikede

Çalışmanın yapıldığı 28-29-30 Ağustos 2023 tarihlerinde bölgenin yağışlı olduğuna vurgu yapılan raporda yağışın havada asılı olan asbesti yeryüzüne indirmesine rağmen bu sıklıkta asbest tespit edildiği ve bu durumun büyük risk taşıdığı belirtildi. 2 gün boyunca ulaşımda kullanılan aracın yüzeyinden alınan numunelerde asbest tespit edilmiş olduğunu da söyleyen Fırat, “Bu sadece depremzedelerin, enkaz çalışmalarında çalışan işçilerin, gönüllülerin ve kamu personelinin değil, bölgede seyahat halinde olan herkesin asbest riski taşıdığının göstergesidir” dedi.

Tedbir yok

Bölgede toz ve asbest maruziyet riskinin bu kadar büyük olmasının nedeninin, depremin yaşandığı tarihten bu yana, atık yönetim uygulamalarında yapılan hatalar olduğuna vurgu yapan Fırat, “Hafriyat depolama alanı yer seçimi, asbestli malzemeler dahil olmak üzere tehlikeli atıkların ayrıştırılmadan depolama alanlarına taşınması, bölge genelinde sulama faaliyetlerinin neredeyse hiç yapılmaması ve atıkların taşınması sırasında kamyonlarda tozumayı önleyici bir önlem alınmaması bu hataların başlıcalarıdır” diye konuştu.

Görmezden gelinemez

Yetkililerin asbest tehlikesine karşı “havada asbest bulunmadığına” ilişkin açıklamalarını hatırlatan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Depremin ardından dönemin ilgili bürokratı, ‘İhalelerde kullanılan şartnamelerde, asbest içeren katı maddelerle ilgili gerekli tedbirlerin alınmasının yüklenici firmaların sorumluluğuna verilmesine yönelik madde eklenmiştir’ şeklinde açıklama yapmıştı. O halde bugüne kadar yüklenici firmalar asbest içeren katı maddelerle ilgili ne gibi tedbirler almıştır ve bertaraf edilen asbestli malzeme miktarı nedir? Ayrıca deprem sonucu oluşan atığın yönetimini fiilen gerçekleştiren yüklenici firmaların kaçında Çevre Mühendisi istihdamı sağlanmıştır? Yetkililere düşen görev asbest gerçeğini görmezden gelmek değil, gerekli tedbirleri almaktır.”

Asbest gömülerek depolanabilir

Enkaz depolama alanlarının yanlış seçildiği, enkaz kaldırma, taşıma ve depolama sırasında önlem alınmadığını vurgulayan asbest söküm uzmanı ve çevre mühendisi Akan Çelik de şunları dile getirdi: “Asbest ancak gömülerek depolanabilir. Bu nedenle asbest tespit edilmiş tüm maddeler özenle ayrıştırılıp bir an önce  gömülmelidir. Önlem alınmaması bölgede yaşayan insanları kansere sürükleyecektir. O bölgede yaşayan, çalışan ya da bölgede bulunan kişilerin alabileceği bireysel tedbir ise asbest önleyici maskedir. Yetkililerin, bölgede bulunanlara asbest önleyici niteliği olan maske dağıtması ve kullanılmasını teşvik etmesi gerekmektedir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.