Milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren emsal kararı Yargıtay verdi. Yargıtay tarafından verilen kararda Allah kurtarsın’ diyen işçi tazminatsız kovuldu.Türkiye’de iş ve işçilerle ilgili son zamanlarda çok kritik emsal kararlar Yargıtay tarafından verilmeye başlandı.
ALLAH KURTARSIN DİYEN İŞÇİ KOVULDU
Son olarak çalıştığı iş yerinde yönetimin tüm uyarılarına rağmen huzursuzluk veren ve rakip firmanın reklamını yaparak iş yeni giren işçilere “Allah kurtarsın” diyen işçi hakkında emsal karara imza atıldı.
HAKSIZ YERE İŞTEN KOVULDUĞUNU İDDİA ETTİ
İşten kovulan ve kovulmasının ardından 2. İş Mahkemesi’ne başvuru yapan usta başı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile eşitlik ilkesine aykırı davranılması sebebine dayalı tazminatın davalıdan tahsilini talep etti.
SIK SIK UYARILDI
Davalı işyeri sahibi; davacının sık sık uyarı aldığını, izinsiz işe gelmediğini, çalışma arkadaşlarına olumsuz davranışlarda bulunduğunu, işi yavaşlattığını, tedbirsiz davranışları ve dikkatsiz çalışması nedeniyle müvekkili şirkete zarar verdiğin, davacının söz konusu tutanaklar ile defalarca uyarıldığını ancak davacıda herhangi bir düzelmenin meydana gelmediğini dile getirdi.
YARGITAY EMSAL KARAR VERDİ
Her ili tarafı dinleyen mahkeme; davanın kısmen kabulüne hükmederek, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiğine karar verdi. Davalı işveren kararı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Yargıtay kararında; fabrika çalışanlarının işe yeni başlayan personellere ‘hayırlı olsun’ demelerine karşın davacı usta başının çiçeği burnundaki personellere ‘Allah kurtarsın’ diyerek iş yerini kötülediğine dikkat çekilerek tazminatsız kovulmasına hükmedildi. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi kararı şöyle:Tanıklar, işyerine yeni gelen arkadaşlara kendilerinin hayırlı olsun dediğini davacının ise Allah kurtarsın dediğini ve bölümde başka firmanın ismini söyleyip şu kadar maaş veriliyordu dediğini ve tutanaklardaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmişlerdir.Tüm dosya içeriği, tutulan tutanaklar ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının iş yerinde arkadaşlarına yönelik söylemleri ve hareketleri ile çalışma ortamını bozduğu, bayan çalışma arkadaşları ile ilgili söylediği sözlerin iş yerindeki çalışma ahlakına uygun düşmediği ve bu itibarla davacının iş yeri huzur ve sükunu bozan eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmıştır. Davacının bu davranışları 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II uyarınca açıkça işverene haklı fesih imkanı tanımaktadır. Somut vakıalar karşısında Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi hakkaniyet ilkesine ve menfaatler dengesine aykırı olmuştur. Bu nedenlerle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir.