CHP’de kazanlar kaynamaya başladı. Bir önceki dönem Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı olan Doç. Dr. Lütfü Savaş, bu gün sosyal medyada yaptığı açıklama ile baltasını topraktan çıkarttı. Hatay başta olmak üzere, Savaş’ın açıklamalarına destek de var tepki de. Ancak Savaş’ın bu açıklamayı, Kılıçtaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüştükten sonra yapması dikkatlerden kaçmadı. İşte CHP’de kazanların kaynamaya başlamasına vesile olan Savaş’ın o açıklaması: “Bölge yangın yeri. Savaş kapımızda. Emperyalist güçler bölgemizde sınırları değiştirmeye başladı.Terör örgütleri üzerinden içimize fitnelik sokan, etnik çatışma hayalleri görenler için bugün bu ülkenin kurucu iradesinin partisine her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç var ! Ve bugünün CHP’si DEM’lenmekle meşgul. Parti olarak, terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız.
Ve bugün gerek sınırımızda terör devleti kurmak isteyenler, gerekse sınırlarımız içinde ayrı devletçikler kurmak isteyenler karşısında daima yüce Türk Miilletini bulur. Bu millet yeni kurtuluş savaşını hem başlatır, hem de zaferle taçlandırır.
Bu millet ki; farklı etnik gruplardan olup, bütünleşmiş, birleşmiş ve vatan yüzeyinde millî birliği sağlamış Atatürk milliyetçiliği ile bir “Ulus Devlet” olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milletidir.
Dileğim bu ülkenin kurucu partisinin de her türlü işgalden kurtulup ya da kurtarılarak kendi kurtuluş savaşını yapabilmesidir. Bunun için ben Lütfü Savaş olarak bu mücadeleyi başlatıyorum. Ve CHP’nin kuruluş ayarlarına dönmesi için tüm CHP’lileri birlikte mücadele etmeye davet ediyorum.
“Bağımsızlık Benim Karakterimdir” diyen kurucu irademiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde bugün bölgemizdeki ve içerdeki tehditlere karşı tüm CHP’lileri birlik olmaya çağırıyorum!
İkbal derdine düşmüş birkaç kişinin elinde oyuncak haline gelmiş, hatta terör bağlantılı parti ve siyasetçiler ile sırf koltuk için yol yürüyenleri tarih zaten affetmeyecektir. Bizler bu uğurda CHP’nin sözüm ona değişim adı altında kuruluş felsefesinden sapmasına ve nihayetinde tarih olmasına izin vermeyeceğiz”