Deprem erken uyarı sisteminin Türkiye’de de kullanımına yönelik büyük bir adım atıldı. Farklı üniversitelerin katılımıyla oluşturulan Akademik Danışma ve İstişare Kurulları, 4 aylık araştırma ve incelemeler sonucunda, bu sistemi kullanan ülkelerde yapılan analizler ışığında, EDIS’in halkın kullanımına açılmasında bir sakınca bulunmadığına oybirliğiyle karar verdi. Yaklaşık 7 yıldır onlarca bilim insanı ve çok sayıda üniversitenin üzerinde çalıştığı, dünyadaki en üst sistem olarak kurgulanan Deprem Erken Uyarı Sistemi’nin kurulumu ve vatandaşa hizmet vermeye başlaması için yol açılmış oldu.
Türkiye’de deprem erken uyarı sisteminin kurulumu ve kullanıcılara sinyal verilmesi projesi kapsamında oluşturulan Akademik Kurul toplantısı için Bahçeşehir Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde bir araya geldi. Akademisyenlerin yürüttükleri son çalışmalar, uygulama örnekleri olarak seçilen ülkelerdeki incelemeleri ele aldı. Akademik Danışma ve İstişare Kurulları, Türkiye’nin önde gelen 10 üniversitesinden deprem bilimci, afet yönetim uzmanı, sosyolog, psikolog gibi farklı disiplinlerden öğretim üyeleri ile iş dünyası ve STK temsilcilerinden oluşuyor. Kurulda, benzer sistemi kullanan ABD, Japonya, İtalya, Meksika ve Tayvan’dan bilim insanları da yer alıyor. Deprem erken uyarı sistemi, şu anda dünyada yalnızca 5 ülke tarafından kullanılmaktadır. Türkiye’de EDIS’in oluşturulmasından sonra, erken uyarı sistemi fabrikalarda, hızlı trenlerde, AVM’lerde ve bazı bölgelerde pilot olarak uygulanmaya başlanmıştır. Sistem, depremi merkez üssüne bağlı olarak etkilenecek bölgeye 117 saniyeye kadar önceden bildiriyor. Bu bildirimi alanlara, depremin yıkıcı etkisinden korunma ve bulundukları yapıyı terk etme olanağı sağlıyor.
EDİS, yapay zekaya dayalı bir sistem ve depremi yerinde tespit ediyor. Fay hatlarına yerleştirilmiş yüksek teknolojili sistem, deprem istasyonları ile çalışıyor. Depremin P dalgasını alıyor ve bu sayede depremin büyüklüğünü ve merkez üssünü anında belirliyor. Daha sonra S dalgasının (yıkıcı dalga) ne zaman size ulaşacağını hesaplayarak size uyarı gönderiyor. Uyarı; EDİSBOX, cep telefonu, siren, gibi farklı kanallardan yapılabiliyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren EDIS Afet ve Deprem Sistemleri A.Ş. CEO’su Ali Emre Erişen, EDIS’in zamanla depremin dışındaki afetlerde de erken uyarı sistemi olarak kullanılacağını bildirdi. Yüksek teknolojiyi kullanarak afetlerden kaynaklı kayıpları en aza indirmeye çalıştıklarını kaydeden Erişen, Türkiye’de her yıl yaklaşık 10 bin deprem olduğunu, milyonlarca binanın deprem riski altında bulunduğunu ve Türkiye’de 500’den fazla fay hattının yer aldığını vurguladı. Ali Emre Erişen, “Bütün bunlar, deprem erken uyarı sisteminin gerekliliğini ortaya koymak için yeterli olduğunu göstermektedir” dedi. Deprem fay hatlarına sensörler yerleştirdiklerini ve depremi oluşturan kırılmayı anında belirleyerek kullanıcılara bildirdiklerini belirten Erişen, yapay zeka tabanlı EDIS’i “hayat kurtaran haberci” olarak tanımladı.
Deprem erken uyarı sistemi, bu konudaki çalışmaların tamamlanmasının ardından DASK mobil uygulaması üzerinden de etkin bir şekilde kullanılabilecek.
Prof. Dr. Şerif Barış başkanlığındaki Akademik Kurul, deprem erken uyarı sisteminin yurttaşlara sinyal verilerek kullanılmasını önerdi. Bu karar, yurtdışındaki başarılı uygulamalar ve Türkiye’nin deprem gerçeği göz önünde bulundurularak alındı.
Kurul, erken uyarı sistemlerinin insanların psikolojik olarak felaketlere daha hazırlıklı olmalarını sağladığını, toplumsal dayanıklılığı artırdığını ve acil durum yönetimini güçlendirdiğini vurguladı. Sistem, deprem algılandığında halkı bilgilendirerek güvenli hareket etmelerine imkan tanır. Ayrıca, bu sistemin Türkiye’de uygulanmasının, vatandaşlara güven vereceği ve farkındalık yaratacağı öngörülmektedir.
Erken uyarının yarattığı psikolojik rahatlama, daha bilinçli bir toplum oluşturmada önemli bir rol oynamaktadır. Kurul, sistemin etkin kullanımını artırmak için eğitim ve tatbikatların önemine de dikkat çekti.