Eğitim-İş Hatay 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan son atamalara yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Şube, okullar arasında yapılan “proje okulu” ayrımına ve öğretmen atamalarında yaşanan keyfi uygulamalara tepki gösterdi. Açıklamada, “Okulları, öğretmen ve öğrencileri proje, nitelikli, niteliksiz olarak ayırmaktan derhal vazgeçin!” denilerek, MEB’in eğitimde eşitlik ve liyakati esas alması gerektiği vurgulandı. Eğitim-İş, okulların “özel program ve proje okulu” olarak ayrılmasının eğitimde ayrımcılığa yol açtığını belirtti ve bu uygulamanın sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti. MEB’in Kayırmacılığı Eleştirildi. Eğitim-İş, proje okullarındaki son atamalarda MEB’in kayırmacı ve keyfi bir sistem izlediğini savundu. Açıklamada, “Proje okulları, MEB’in atama projeleri haline gelmiş, kayırmacılığın ve keyfiliğin merkezi olmuştur. Bakanlık, eğitimdeki sorunları çözmek yerine, bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı. MEB’in, öğretmen atamalarıyla ilgili somut ve objektif kriterler belirlemeden, siyasi ve sendikal etkilere dayalı bir yaklaşım sergilediği öne sürüldü. Eğitim-İş, uzun süredir aynı okulda görev yapan, eğitimde üstün başarılar gösteren birçok öğretmenin atanmadan dışlandığını vurguladı. Eğitimde Adalet ve Liyakat Çağrısı
Eğitim-İş’in açıklamasında, MEB’in eğitim sistemini daha adil ve şeffaf hale getirmesi gerektiği belirtildi. Sendika, öğretmen atamalarında liyakatın ve şeffaflığın esas alınması gerektiğine dikkat çekerek, MEB’e şu çağrıyı yaptı:
• Okullar arasında “özel program ve proje uygulama okulu” ayrımına son verilsin.
• Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçleri, tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hale getirilsin.
• Liyakat ve şeffaflık esas alınarak bir sistem oluşturulsun.
• Proje okullarına öğretmen atamalarında adaletin ve hakkaniyetin geçerli olması sağlansın. Eğitim-İş’in Hukuki Mücadele Vurgusu
Açıklamada, Eğitim-İş’in eğitimdeki haksızlıkları hukuki yollarla da mücadele ederek sona erdireceği belirtildi. Sendika, daha önce açtıkları davalarda mahkemelerin “atama ve yer değiştirme yetkisi kayıtsız şartsız kullanılamaz, somut ve objektif kriterler olmalıdır” şeklinde karar verdiğine de dikkat çekti.
Eğitim-İş, MEB’in eğitimdeki kayırmacı ve keyfi uygulamalarına karşı toplumsal ve mesleki mücadelesini sürdüreceğini açıkladı ve bu konuda mağdur olan her öğretmenin hakkını sonuna kadar savunacaklarını belirtti.