Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Menteş, iç savaşın sürdüğü Suriye’de, bir de depremin etkisi sonucu hijyen ve sağlıklı suya erişimin zorluğu nedeniyle kolera vakaları görülmeye başlandığını kaydetti. Dr. Menteş, Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı kuruluşların yayınladığı verilere göre Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde, 71 bin 463 kümülatif şüpheli vaka olduğunu, kolera nedeniyle 23 kişinin ise yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Bu durumun en çok İdlib bölgesinde yoğunlaştığını vurgulayan Dr. Menteş, sınır komşusu olması nedeniyle bu salgının Türkiye için de bir tehdit olduğunun altını çizerek, önlemler alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
ORTA ÇAĞ’DA AVRUPA’YI YOK ETTİ
Koleranın kalabalık ortamlarda, savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilen, şiddetli ishal ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Dr. Menteş, “Kolera, Orta Çağ’da neredeyse Avrupa’nın yok olmasına neden olan ciddi bir hastalıktır. O zaman tabi ilaç tedavileri belki yoktu, şu an kolay bir şekilde sağlanabilir ama siz daha kolera olup olmadığı tanısını koymadan ya da sağlık kuruluşuna ulaştırmadan hastayı kaybedebilirsiniz. Çünkü kolerada çok fazla su kaybı, ishal, kanlı ishal gibi ciddi şikayetler oluyor. Kolera, hijyen eksikliğinde el temasıyla, yakın temasla ve kirli sudan bulaşabilir. Özellikle kanalizasyon, kirli suların içme sularına karışmasıyla bulaşabilir. Bu anlamda bir tehlike söz konusudur.” diye konuştu.
Suriye sınırında giriş-çıkışların sıkı denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Selahattin Menteş, “Türkiye’de deprem bölgesinde önlemler tabi ki alınıyor ancak sınır geçişleri ve göç konusunda da sıkı önlemler alınmalıdır. Bunların önlemleri orada barınma, beslenme, sağlıklı su ve hijyen sorunlarının bir an önce giderilmesidir. Oradaki tıbbi hizmetlere erişim de kolay bir şekilde sağlanmalıdır. Kanalizasyonun mutlaka düzenli ve ideal olması şarttır” dedi.
AŞI KARTLARI MUTLAKA DENETLENMELİ
Aşı kartlarının sınır geçişleri sırasında denetlenmesi gerektiğini söyleyen Menteş, şöyle devam etti: “Suriye’den çok fazla göçlerin ya da geçişlerin olmasından kaynaklı olarak biz aslında ülkemizde daha önce görmediğimiz hastalıkları görmeye başlamıştık. Çünkü taşıyıcı insanlar oradan ülkemize geçmeye başlamıştı. O geçişlerde aşı kartlarının mutlaka denetlenmesi lazım. Oradaki Sağlık Bakanlığı’nın aşılama durumunu bilmeniz gereklidir. Bizim ülkemizde tabi ki çok başarılı bir aşılama var ama eğer girişleri kontrol edemezseniz, bizim için unutulan şark çıbanı gibi hastalıkları tekrar görmeye başlıyoruz. Bu anlamda sınırlarımızı çok iyi korumamız gerekiyor.”