Öğretmenim bana bildiklerini, hepsini öğret!
Yaşamayı, gülmeyi, sevmeyi, ağlamayı, …
Ayakta dimdik durmayı öğret!
Yılmadan, düşmeden, düşersem kuvvetle kalkmayı öğret,
Arkadaşlığı öğret, dostluğu, kardeşliği, …
Sarılmayı, yürekten sevmeyi öğret!
Haksızlıklara baş kaldırmayı öğret,
Bana beni , insanları öğret,
Hepsinden önce Atatürk’ü öğret bana
Geçmişimi öğret : Fatih’i, Yavuz’u, Anadolu’ mu …
Mimar Sinan’ı öğret
Ayakta durmayı öğret bana, dimdik!
Bana beni öğret öğretmenim
Sevgin okyanuslara sığmaz
Erişilmez dağ zirvesi, aşılmaz umman gibisin
Öğret öğretmenim, bana sen öğret!
Güvenlik uzmanı ve stratejist Dr. İmbat Muğlu, 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla mesaj yayınladı. Dr. Muğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi: “24 Kasım 1928 tarihi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını 11 Kasım 1928’de vermiş ve bu unvan, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayımlanması ile resmileşmişti. Türkiye’de 1981 yılından itibaren yer yıl 24 Kasım yeni nesilleri yetiştiren bu kutsal mesleği icra eden sevgili öğretmenlerimizin öneminin ön plana alınarak kutlandığı gün olarak bilinmektedir. Büyük bir özveri ve sabır ile topluma faydalı bireyler yetiştiren öğretmen çok kutsal bir mesleği icra etmektedir. Öğretmen yaşamın her alanında kişileri en doğru şekilde yönlendirerek hayatlarına ışık olmuşlardır. Çünkü bir bireyin hayatı onlar için her şeyden önce gelmektedir. Öğretmenlik girilen derslerle sınırlandırılamayan önemli bir hayat mesleğidir. Kendinden evvel başkaları için yaşamak yalnızca onlara özgü bir düşüncedir. İşini evine taşıyan, mesleği bir yaşam tarzı haline gelmiş görevlerden birisidir. Sadece okuma, yazma, bilgi öğretmekle yetinmeyen öğretmen bizlerin her türlü sorunları ile yakından ilgilenendir. Bize yaşamın sözlük anlamı dışında bir anlam taşıdığını öğreten, bize “Vatanın, milletin, bayrağın” her şeyden üstün olduğunu “Dinin, namusun” her zaman her şeye rağmen korunması gereken bir hazine olduğunu anlatandır. “Anneye, babaya, büyüklere” saygıyı, “arkadaşlığın, kardeşliğin” önemini “Sevginin ve kalp kırmamanın” ne kadar güzel olduğunu öğretendir. İlkokul günlerimizde ailemizden ayrılacağımız için ağladığımızda yanımızda öğretmenimiz olmamış mıydı? Ya da bir sıkıntımız olduğunda bunu ilk öğretmenimiz fark edip teselli etmeye çalışmamış mıydı? Hangimiz bir öğretmenimiz değiştiği için isyan etmedik. Küçük kalplerimizde hangimiz o büyük fırtınaları estirmedik? Hangimiz bir öğretmenimizden ayrılacağımız için ağlamadık? Ya da hangi öğretmenimiz bizden göz yaşlarını esirgedi. Ne kadar gizlese de hangimiz görmedi ki o göz yaşlarını? Bizler için saklamadılar mı en büyük hayallerini? Dualarında az da olsa bize de yer vermediler mi? Hepimizin yaşadığı buna benze olayların başka bir emsalini ne başkasından görebiliriz ne de başkalarına öğretebiliriz öğretmen olmadan…Kısaca belirtmek gerekirse, öğretmen, eğitim ışığı ile düşünce dünyamızı aydınlatır. Onların ışığı yolumuzu aydınlatır ve toplumun gelişmesine büyük katkı sağlar. Öğretmenlerin üzerindeki, bu anlamlı vazife aslında çok değerlidir. Bu yüzden öğretmenlerimiz bizim güneşimiz gibi demek, çok doğru olur. Öğrettiği bilgisiyle, kalbindeki sevgi ve merhametiyle öğretmenlerimiz bir güneş gibi toplumu aydınlatmaktadır. Onun için sizin emeklerinizi unutmak ne mümkün öğretmenim. Atatürk ‘ün “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” diyerek verdiği sorumluluğu yerine getirmedeki gayretlerine destekleyelim. Öğretmen yetiştirendir. Türkiye’nin aydınlık günleri için mesleğini icra ederken bebek katili PKK terör örgütü tarafında ŞEHİT edilen öğretmenlerimiz başta olmak üzere minnet size, saygı size, sevgi size tüm öğretmenlerimiz.