İskenderun’da düzenlenen seminere katılan Kocaeli Üniversitesi’nden Deprem Mühendisi Uzman Prof. Dr. Kemal Beyen, deprem şiddeti ile ilgili dikkat çekici veriler sundu. Beyen, Güneydoğu fay hattındaki yüzlerce deprem istasyonu verilerinin önemli ipuçları taşıdığını belirtti. Bu istasyonların, depremlerin meydana geldiği bölgelerdeki etkilerini daha iyi anlamak amacıyla kullanıldığını vurguladı. Prof. Dr. Beyen, “Güneydoğu fay hattında toplamda 410 km’lik bir kırılma yaşandı. Elbistan depreminin de etkisiyle büyük bir enerji açığa çıktı” dedi. Bu durumun, yakın bölgedeki deprem istasyonları aracılığıyla kaydedildiğini belirten Beyen, istasyonların bazılarını daha önceden tahmin edemediklerini ifade etti.
“Yakın alan verileri incelendiğinde, bazı istasyonların yönetmeliklere uygun değerleri kaydettiğini görebiliyoruz” diyen Beyen, bu bilgilerin yapı mühendisleri için kritik olduğunu kaydetti. Ancak, bazı deprem olaylarının felaket düzeyine ulaştığını ve bunların önceden tahmin edilemediğini aktardı. Beyen, depremlerin yüksek şiddetinin binalarda hasara yol açabileceğini belirtti. “Özellikle, yönetmeliğin önerdiği depremlerle karşılaştırıldığında, bazı binaların çok daha büyük şiddette depremlerle karşılaştığını gözlemledik. Bu durum, mühendislik açısından büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi. Uzman, ayrıca mevcut yapıların çoğunun yeni olmasına rağmen beklenmedik şekilde yüksek sismik tehlike ile karşılaştıklarını da sözlerine ekledi. “Yeni binalar bile yönetmeliklerin önerdiği değerlerin çok üstünde deprem aktiviteleriyle karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Beyen, İstanbul’un durumuna dikkat çekerek, “İstanbul’daki yapı stoku, milyonları buluyor ve büyük bir kısmı eski. Bu eski yapıların tasarım spektrum değerleri, yaşanan deprem ile karşılaştırıldığında 4-5 kat aşıldı” diye konuştu. Beyen, “Şehir merkezlerinde bile fay hatlarının geçtiği göz önünde bulundurulursa, bu yapıların güçlendirilmesi ve yeniden tasarlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’nın şehir merkezlerinde de benzer risklerin bulunduğuna dikkat çekti. Son olarak, Beyen, mevcut yönetmeliklerin güncellenmesi gerektiğini vurguladı. 2018’de belirlenen fay hattına uzaklık mesafeleri gibi kriterlerin yeniden gözden geçirilmesinin önemine değinerek, “Eski taslak ve yönetmelikler, değişen koşullara uygun hale getirilmelidir” dedi. Prof. Dr. Kemal Beyen’in bu açıklamaları, Türkiye’deki deprem tehlikesinin ve yapı güvenliğinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.