Hatay Depremzede Derneği, 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’da artarak devam eden sorunlarla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Ortak yaşam alanlarında su ve elektrik sorunları sık yaşandığından uyuz, parazitoz, influenza, impetigo, ağız-el-ayak hastalığı gibi bulaşıcı hastalıklar artarak devam ediyor. Hava koşullarından kaynaklı konteynerlerde yangınlar, çökmeler arttı. Bir an önce kalıcı konutlara geçmek istiyoruz. Kentin farklı noktalarında 40 bin civarında kalıcı konut inşa edildiği söyleniyor fakat yıkılan ve yıkılacak bina sayısının 300 bine yakın olduğunu biliyoruz. Şu an yapılan konutlar bile tamamlanmamışken geriye kalan 250 bin konut ne zaman yapılacak? Depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmek üzere. Sorularımız ve sorunlarımız her geçen gün artıyor
Susuz ve karanlıktayız
Tedaş ve HATSU yetkilileriyle yaptığımız görüşmede, birbiriyle sağlıklı iletişim kurması gereken kurumların bu iletişimi kuramadıklarını gördük. Bazı kurumlar, maddi yetersizlik nedeniyle bu sorunların üstesinden gelemediğini aktardı. Bu iletişimsizlik ve maddi yetersizlik böylesi hassas konularda bizlere sebep olarak gösterilemez. Bugün elektrik ve su sıkıntısını derinden yaşayan bu halkın ağır hasarlı binalarına geçmişe dönük elektrik ve su faturaları göndererek, zorlayıcı ekonomik koşularda deprem bölgesi için hiçbir iyileştirme, kolaylaştırma yapmayarak düşündüğünüz ne ise bir kez daha Hatay halkı olarak yineliyoruz: Depremin 11. ayında buradayız ve gitmiyoruz. Elektrik ve su kesintilerinin nedenleri neyse bunların acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Sağlıklı sağlık hizmeti alamıyoruz
Ortak yaşam alanlarında su ve elektrik sorunları sık yaşandığından uyuz, parazitoz, influenza, impetigo, ağız-el-ayak hastalığı gibi bulaşıcı hastalıklar artarak devam ediyor. Yaşam şartlarının; soğuğun, yağmurun, çadırın, konteynerin olumsuz etkilerinden kaynaklı solunum yolları enfeksiyonu daha da dirençli hale gelmiş durumda. Aile Sağlığı Merkezleri hala konteynerlerde hizmet veriyor. Hastalar soğukta uzun süre sıra bekliyor. Üçüncü basamak sağlık hizmeti ise verilememekte. Hastaların takip ve tedavileri aksamakta, hastalar başka ilçe/illere yönlendirilmekte. Çocuk izlemleri yeterli olmadığı için büyüme ve gelişme geriliğinin ne durumda olduğu bilinmiyor. İnternet sıkıntısından kaynaklı aşı takibi de yapılamıyor. Hastaneler çok kalabalık. Randevu almak çok uzun zaman alıyor. Randevu alsak da yoğunluktan kaynaklı muayene süreleri çok kısa. Muayene sonrası eczaneye gittiğimizde istediğimiz ilaçları bulmakta ciddi sorunlar yaşıyoruz, çoğu zaman ilacın muadiline dahi ulaşamıyoruz. Kentimiz için tam teşekküllü hastane talebimizde ısrar ediyoruz. Buradan sağlık emekçilerinin yaşadığı barınma sorununa da değinmek istiyoruz. Sağlık emekçileri barınma sorunundan kaynaklı gün içinde kilometrelerce yol gidiyor. Sağlık Bakanlığı’nın Hatay halkının sesini duyması için daha ne kadar haykırmamız gerekecek?
Eğitim sınıfta kaldı
Birinci dönemin sonuna geldik ısrarla talep etmemize rağmen hala hasarlı okulların güçlendirilmesi ile ilgili hiçbir hazırlık yok. Kentteki okulların yüzde 15’i bu durumda. Az hasarlı okulların da bina analizi yapılmadı. Okul binalarını birden fazla okul kullanıyor. Hal böyle olunca öğrenciler ya sabah ya da akşam karanlığında eğitim görüyor. Okul binalarının ikinci dönemde hazır hale getirilmesini istemiştik buna dair herhangi bir adım atılmadığını gördük. En kısa zamanda okulların güçlendirme ve tadilatının yapılmasını, hızla eğitime kazandırılmasını istiyoruz. Deprem sonrası derinleşen eşitsizlikle ortak ve merkezi sınavlara hazırlanan depremzede öğrenciler için ek puan yada ek kontenjan gibi çözümler hızlıca geliştirilmelidir.
Okullara ücretsiz ulaşım istiyoruz
Ağır aksak ilerletmeye çalıştığımız eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimimiz de neredeyse imkansız. Öğrencilerimiz için okullara ücretsiz ulaşım talebimizi yineliyoruz. Bazı mahallelerde hala dolmuş yok. Şehir içi ulaşım koşullarının da iyileştirilmesini, belediye dolmuşlarının hat sayısının arttırılmasını, saatlerin yeniden düzenlenmesini ve güzergahın mahallelere göre planlanmasını istiyoruz. Şehir içi ulaşımda Hatay Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin ücretsiz taşınmasında ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü, atması gereken adımları acilen atmalıdır.
Nereye kadar?
Soğuk ve yağışlı günlerden geçiyoruz ve sert kış koşulları bizi bekliyor. Nedeni ne olursa olsun çadırlarda yaşayanların bu koşullarda neler yaşayabileceğini öngörmek zorundasınız. Son zamanlarda çadırlarda yaşayan insanların içinde eşyaları da bulunan çadırlarından kabul edilmeyecek şekilde çıkarıldıklarına dair duyumlar alıyoruz. Peki bu insanlara yer gösteriliyor mu? Gösteriliyorsa da gösterilen konteyner kentlerin lokasyonu, bu insanların kendi mahallelerine uzaklığı düşünülüyor mu? Daha ne kadar enkazlar ve molozlar arasında yaşayacağız? Hava koşullarından kaynaklı konteynerlerde yangınlar, çökmeler arttı. Bir an önce kalıcı konutlara geçmek istiyoruz. Kentin farklı noktalarında 40 bin civarında kalıcı konut inşa edildiği söyleniyor fakat yıkılan ve yıkılacak bina sayısının 300 bine yakın olduğunu biliyoruz. Şu an yapılan konutlar bile tamamlanmamışken geriye kalan 250 bin konut ne zaman yapılacak? Bu halk daha ne kadar çadırlara ve konteynerlere mahkum bırakılacak? Depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmek üzere. Sorularımız ve sorunlarımız her geçen gün artıyor. Sorunlarımız çözülmedikçe Hatay halkı olarak haykırmaya, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yetkilileri uyarıyoruz ve sorularımıza ivedilikle cevap vermelerini bekliyoruz”