Uludağ Enerji, depremin sosyal etkilerini hafifleterek günlük hayata adaptasyonu desteklemek için Hatay’da “Yaşam ve Gelişim Kampüsü” projesinin hizmete açıldığını bildirdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Bursa Uludağ Üniversitesi ile Panoffect’in destek sağlayacağı ve 2 yıl sürecek projeden 40 binden fazla kişinin yararlanması planlanıyor.
Proje alanının yer aldığı kampüste sanat, oyun ve meslek atölyeleri ile psikolojik danışmanlık hizmetinin yer alacağı 9 konteyner bulunuyor.
Uludağ Enerji’nin “Yaşam ve Gelişim Kampüsü” projesiyle, depremzedelere sosyal, duygusal ve psikolojik danışmanlık hizmetleri verilmesi hedeflenirken, depremzedelerin bütçelerine katkı sağlayacak mesleki gelişimlerinin desteklenmesi de amaçlanıyor.
Oluşturulan kampüsle, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların keyifli vakit geçirebilecekleri şekilde dizayn edilen oyun atölyesinde düzenlenecek etkinliklerle çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor.
Şirket aynı zamanda çocuk ve gençlerin müzik, dans, tiyatro ve resim okulu olarak kurgulanan sanat atölyeleriyle ilgilenmelerini ve yeteneklerini geliştirmelerini sağlamayı hedefliyor.
Proje, sürdürülebilir bir çalışma modelini temsil ediyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uludağ Enerji Üst Yöneticisi (CEO) İsmail Ergüneş, şirket olarak ilk günden itibaren deprem bölgesinde bulunmaya ve insanların yaralarını sarmaya çaba gösterdiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Arama kurtarma ekibimiz depremlerin ilk saatlerinde arama kurtarma çalışmalarına destek için Bursa’dan afet bölgesine giderek çalışmalara katıldı. Kesinti yaşanan yerlerde şebekenin tekrar ayağa kaldırılması için görevli arkadaşlarımız bölgeye intikal ettiler ve gerekli onarım işlemlerini gerçekleştirdiler. Temel ihtiyaçların karşılanması adına yardım tırlarımızı da depremzedelere ulaştırdık. Acil ihtiyaçların giderilmesinden sonra ise bölgede kalıcı bir proje geliştirmek adına Yaşam ve Gelişim Kampüsü Projemizi devreye aldık. Bu proje sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bölge için sürdürülebilir bir çalışma modelini de temsil ediyor.”