enflasyonemeklilikötvdövizhatayantakyaiskenderun
DOLAR
34,5332
EURO
36,1427
ALTIN
2.999,79
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay
Az Bulutlu
12°C
Hatay
12°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
13°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C
Çarşamba Açık
14°C
Perşembe Açık
15°C

Anadolu medyasının Altın kalemleri

Anadolu medyasının Altın kalemleri
06.06.2024
17

Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun 8. Anadolu Medya Ödülleri törenle sahiplerini buldu. Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) kurucu ve temsilcileri de ödül alanlar arasında yer aldı. TİMBİR Ege Bölge Başkanı Yönetim Kurulu üyemiz, Serap Ülkü Özdemir, Kurucularımız Trabzon’dan Tuncay Lakot, Niğde’den Şerife Türkeş ile Konya’dan Mustafa Tatlısu ödülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Törene katılan TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, “Gurur duyduk” mesajı paylaştı.

Dr. Basa “Kardeş federasyonumuz olan ve alanında çok büyük hizmetlere imza atan Anadolu Yayıncılar Federasyonu Başkanı Sn. Sinan BURHAN, Başkan Vekili Hasan Yavuz BAKIR ve tüm yetililerine Anadolu’nun ve ülke sevdalısı yayıncıların sesini duyurdukları için teşekkür etti.”

Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun 8. Anadolu Medya Ödülleri törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, TİMBİR Genel Başkan Vekili ve Güvenli İnternet Medya Merkezi Başkanı Av. Cüneyd Altıparmak, Birlik Haber Ajansı Genel Müdürü Muhammet Kaçar, TİMBİR Teşkilat Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri Cengiz Aksan, TİMBİR Yönetim Kurulu Üyeleri Tanju Akıncıoğlu, Semra Aman Akyürek, Serap Ülkü Özdemir, Hasan Yavuz Bakır, Fatih Tüten, TİMBİR KKTC Temsilcisi Ertan Birinci, TİMBİR Kurucu ve Üyeleri Tuncay Lakot, Kamil Akyürek, Adem Erdağlı, Şerife Türkeş, Mustafa Tatlısu, Malatya TİMBİR Temsilcisi İskender Yılmaz ve Mardin Temsilcisi Kadir Üründü katıldı.

Törende konuşan, Anadolu Yayıncılar Federasyonu Genel Başkanı Sinan Burhan, yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın desteğiyle Türkiye Basın Konfederasyonu çalışmalarına başladıklarını, uluslararası düzeyde büyük bir sivil toplum örgütü olma yolunda ilerleyeceklerini söyledi.

Bu anlamlı günde kendilerini yalnız bırakmadıkları için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnettarlıklarını sunan Burhan, “22 yıllık iktidarınız boyunca ulaşımdan sağlığa, tarımdan milli savunmaya kadar binlerce büyük projeye imza attınız. Ancak bize göre en önemli projeniz, Anadolu insanına özgüven vermenizdir.” diye konuştu.

Cumhuriyet’ten, bayraktan, demokrasiden yana taraf olduklarının altını çizen Burhan, Türkiye’ye hizmet eden, yerli ve milli olan, hak eden herkese ödül verdiklerini kaydetti.

Son yıllarda Türkiye’de yayın yapan yabancı medya kuruluşlarının amacının sadece medyada çoğulculuğu sağlamak olmadığına işaret eden Burhan, “Elbette çok sesli medya olmalıdır ancak bu yabancı medya kuruluşlarının bir amacı da ülkemizde kaos oluşturmaktır. Ayrıca kültürel erozyonu destekleyen bir strateji izliyorlar.” dedi.

Burhan, bazı ulusal kanallardaki kadın ve aile programlarına dikkati çekerek, “Kadın ve aile programları tam bir felaket. Bu programları izleyenler aileden soğuyorlar. Bu çarpık ilişkileri göz önüne sermenin kime ne faydası var? Bu yayınlar konusunda gerekli düzenlemenin yapılmasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Yerel basına pozitif ayrımcılık”

Anadolu medyasının Cumhuriyet, demokrasi, ezan ve bayrak olduğunu vurgulayan Burhan, “Gazeteci arkadaşlarımızın yeşil pasaport talebi var. Bu arkadaşlarımız savaşta, depremde, afette görev yapıyorlar. Böyle bir ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. İnşallah bu konuda bir müjde bekliyoruz.” dedi.

Kanalların ödediği ücretler konusunda yerel basına pozitif ayrımcılık yapılmasını isteyen Burhan, bakanlıkların yaptığı kamu spotlarının yerel televizyonlarda ücretli yayınlanmasının Anadolu kanallarına büyük destek olacağını söyledi.

Özel sektörde çalışan medya emekçilerinin özlük haklarında sorunlar olduğuna dikkati çeken Burhan, bunların çözümü için destek istedi.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise şunları dedi:

“Bu güzel buluşmaya vesile olan herkese teşekkür ediyorum. İlk olarak Anadolu Yayıncılar Derneği olarak bundan 14 yıl önce faaliyet başlayan kuruluşumuz büyüdü. Toplam 329 mahalli ve bölgesel radyoyu, gazeteyi ve televizyonu bir araya getiren federasyonumuzun büyümesinden memnuniyet duyuyorum. Halktan yana ve halka karşı kendisini sorumlu hisseden mahalli medyanın yeri başka hiçbir kurum alamaz. Anadolu medyası ne kadar etkili olursa demokrasi kültürümüz o kadar güçlü olacaktır.

Siyasi hayatımızın tüm aşamalarında Anadolu yayıncılığın yanında olduk. Bundan sonra da size sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Milletin karşısında konumlanan değil milletin yanında dimdik duran dördüncü kuvvet olan Anadolu yayıncılarına kapımızın her daim açık olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Gezi olaylarında birileri 24 saat Gezici vandalları överken sizler milletten yana net tavır koydunuz. Anlı şanlı basın organları 17-25 Aralık darbe girişimine çanak tutarken siz milli iradenin sesi oldunuz. 15 Temmuz gecesi birileri bekle gör politikası izlerlerken Anadolu Medyası olarak demokrasimizi korkusuzca savundunuz. Terör saldırılarından bölgemizdeki çatışmalara kadar pek çok gelişmede sizlerin desteğini yanımızda hissettik. Demokrasimize destek olduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum.

Anadolu yayıncıların vicdanlı ve ilkeli tutumlarını Gazze’deki katliamda da aynı kararlılıkla devam ettirdiklerini memnuniyetle takip ediyorum. İsrail güçleri tarafından Filistin’de şehit edilen gazeteci meslektaşlarınızın hatıralarına ve mücadelelerine sahip çıktığınız için sizleri tebrik ediyorum Müslümanlığımızla birlikte insanlığımız da sınandığı bu cinnet haline tepki göstermek insani görevimizdir. Vicdanı kurumayan hiçbir kimse böyle bir zulme sessiz kalamaz. Yılardır bize basın özgürlüğü dersi verenler görüyoruz ki işgal altındaki Filistin topraklarında yaşananlara seslerini çıkarmıyor.

“BUNLAR MÜZİK KUTUSU GİBİ DARBECİLERİN TÜRKÜLERİNİ SÖYLEDİLER”

Üzülerek söylemek isterim ki, Türkiye’de kalemini, köşesini, ekranını demokrasi karşıtlarına gönüllü olarak kiralayan bir kesim hep olagelmiştir. Bunlar müzik kutusu gibi kimi zaman darbecilerin türkülerini söylediler. Daha sonra terör örgütü mensuplarının şarkılarını çaldılar. Bir ara ülkemize yönelik psikolojik harekatlara asker yazıldılar. Hatta Kandil’deki bölücü canileri ‘yere izmarit atmıyor’ diye methedecek kadar içlerindeki millet düşmanlığını kustular. Her şey oldular ama bir türlü milletten yana tavır alamadılar. Bunların FETÖ’den PKK’sına DHKPC’sine kadar tüm terör örgütlerinin yanında saf tuttuğunu gördük ama teröre karşı devletimizin yanında bunları bir kez olsun göremedik. Özellikle bazı medya organlarının ve siyasilerin siyasi aktörelerin terör örgütlerine karşı gösterdiği müsamaha tavrı anlayamıyoruz.

“TERÖRLE SİVİL SİYASET YANYANA DURMAZ”

Terör örgütüne isyan bayrağı çeken yüreği yanık Diyarbakır annelerini savunurken ortalıkta yoklar. Bölücü terör örgütü ve uzantıları söz konusu olunca en ön safta yer almaktan çekinmiyorlar. Milletten esirgedikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar. Terörle sivil siyaset yan yana durmaz. Terörle demokrasi bir arada bulunmaz. Sırtını elinde kaleşnikof olana, molotof olana, bomba olana dayanarak meşru siyaset yapılmaz. Biz de bugüne kadar meşru siyasete söz söylemedik.

Yargının Hakkari ile ilgili verdiği karar kimseyi rahatsız etmesin. Yargı kanunu değil hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir. Bunlar ne yaptı? Hemen parlamentoyu ayağa kaldırmaya kalktılar. Burası hukukun işlediği Türkiye Cumhuriyet’inin parlamentosudur. Orada elinizde pankartlarla, tekme yumruk sağa sola saldırmanın size kazandıracağı hiçbir şey yok. Sizin karşınızda hukuku savunacak parlamenterler var. Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik

“MİLLİ İRADEYE PUSU KURULMASINA İZİN VERMEDİK”

Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez etmeyeceğiz. Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez, etmeyeceğiz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz. Eğer adaylarınız herhangi bir gayrimeşru gayri yasal işlemlere girmediyse katılmadıysa onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok. Gayri yasal işler yaptıysa biz de yasaları işletmek zorundayız. Hakkari bunun ilk adımı olmuştur. Hukuk da gereğini yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir.

“BELEDİYELER SIRTINI KANDİL’E YASLAYANLARIN HİÇ DEĞİLDİR.”

Türkiye sözde siyasetçilerin terör örgütüne ayakçılık ve kuryelik yaptığı utanç verici hadiselere şahit olmuştur. Milletimizin hafızasında derin izler bırakan bu acı olayların hiçbirimiz istemeyiz buna izin de vermeyiz. Bölgedeki kardeşlerimizin üzerinde bölücü terör örgütünün baskı kurmasına müsaade etmeyiz. Terörle arasına mesafe koymadan hatta sırtına terör örgütüne yaslayarak siyaset yapılamayacağını herkesin kabul etmesi gerekiyor. Birileri Meclis’te adete terör estirerek ‘Belediyeler bizimdir’ diye nara atıyor. Belediyeler sırtını Kandil’e yaslayanların hiç değildir. Belediyeler aziz milletimizindir. Bu ülkenin devletin belediyelerin tek sahibi vardır, o da millettir, 85 milyonun tamamıdır. Örgütün tasallutundan kurtulmak için belediye başkanlarının atacakları adımlarda devlet de millet de yanlarında olacaktır. Hizmet edenlerle kimsenin bir derdi bulunmuyor. Cumhurbaşkanı olarak benim de onlarla bir derdim yok. Biz terör belasıyla hukuk zemininde mücadele ediyoruz ve edeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi de kimsenin oyununa gelmeden yürüteceğiz. Millete ve milli iradeye saygılı olan herkesten aynı tavrı bekliyoruz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.