Özçelik İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Recep Akyel, Genel Başkan Adaylığı ile ilgili açıklama yaptı. Akyel, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
“Ülkemiz genelinde sendikamız üyesi tüm işçi arkadaşlarımıza, emekçilerimize selamlarımı iletiyorum. Toplamda 20 yıllık profesyonel sendikacılık hayatım var bunun 10 yılını şube yöneticiliği olarak yaptım diğer 10 yılında da Genel Merkez Yöneticiliği ve Genel Başkan Yardımcılığı olarak şu anda görevime devam ediyorum. Dün itibariyle Sendikamızın 15’inci Genel Kurulunda Genel Başkan adaylığımı açıkladım.
Yaklaşık 2-3 yıldır beraber görev yaptığımız arkadaşlarla sendikal anlayışa bakış açımızda farklılıklar meydana geldi ve bu süreçten sonra Genel Başkan Yardımcısı Ferhan Öner arkadaşımla beraber bu yola çıktık. Bu yola çıkışımızın sebebi sebepleri çok fazla ama bunlardan temel olarak ifade edebileceğim öncelikli olarak, emeğin yücelmesi, alın terinin hakkını alabilmesi için adayım. Çalışanların, eşlerinin, çocuklarının yüzlerinin gülmesi için onlara daha güzel bir gelecek hazırlamak için adayım. Korkmadığım, yılmadığım, mücadele ettiğim için adayım. Artık değişim zamanı gelmiştir buna gerçekten inanıyorum.
Değişim neden önemli? Değişim yıkmak, kırmak, dökmek değil, tam tersine birleştirmek, bütünleştirmek için adayım. Değişim hareketi sendikamızda ilk önce Karabük Şubemizde başlamıştır. Değişimin ne kadar önemli olduğunu Karabük Şubemizde gördük. Kenan Yılmaz liderliğindeki Karabük Şubedeki arkadaşlarımızın 5 ay içerisinde yaptıklarını tüm Karabük ve tüm Türkiye görmektedir. Kısa bir süre içerisinde üye sayılarını 1.500’ün üzerine çıkartmışlardır. 4 işyerinde örgütlüydü. Şimdi ise 12 işyerinde örgütlüler.
Değişim demek genç beyinlerin, genç yüreklerin ortaya çıkması demektir. Bir eksen kayması yaşıyoruz ve biz sendikacılığı sahada işçiyle beraber işçiye dokunarak yapmak istiyoruz. Masa başı sendikacılığını kabul etmiyoruz. Sendikacılığın işyerinde yapılması gerektiğine inanıyoruz bu ve buna benzer sebepleri çoğaltabiliriz. Artık değişim zamanı gelmiştir. Bende değişimin öncülüğünü yapmaktan, liderliğini yapmaktan son derece mutluyum.
İşçinin içinden ayrılmamak lazım, işçinin içinde olmak lazım çalışanın fikirlerine, düşüncelerine her zaman saygı duymak lazım. Bizler işçinin fikrini düşüncesini her zaman alacağız içindeki doğru düşünceleri kendimize rehber edineceğiz o düşünceler doğrultusunda yürüyeceğiz.
Sonuçta işçi arkadaşlarımızın birliği, beraberliği kazanacak. Emek kazanacak, alın teri kazanacak ve biz kazanacağız”