CHP, İskenderun’da angusların yanaştığı liman olan Limak Port’un önünde açıklama yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu’nun ve Milletvekili Nermin Yıldırım Kara’nın katıldığı açıklamada “Angus sevkiyatı İskenderun’u hasta ediyor” denildi.
İskenderun’da halk angus sevkiyatı nedeniyle sağlık sorunları ile karşı karşıya. İskenderun’da Limak Port aracığlığla Türkiye’ye getirilen 600 bin canlı hayvanın neredeyse tüm nakliyesinin buradan yapıldığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, “AKP iktidarı Türkiye’yi Latin Amerika’dan getirilen canlı hayvanlara muhtaç etmiştir. Burada yaşanan sorun ise, özellikle bu canlı hayvanların gelişiyle insanlarımız sağlıksız koşullara, uzak ülkelerden geldiği için uzun süren yolculukta hayvanlarla gelen böcekler, sineklerin saldırısına maruz kalıyor” dedi.
Hastanelerin anguslar nedeniyle meydana gelen sağlıksız koşullardan kaynaklı dolu olduğunu belirten Karasu, “Bir ilçenin içinde taşımanın yapılması ne kadar sağlıklı? Genel müdür çıkıyor herhangi bir koku duymuyorum diyor. İskenderun’da bir hastaneye gidip bakın. Buradaki insanlar rahatsız. Bir an önce önlemlerin alınması gerekiyor. Getirilen hayvanların sağlık kontörlerin yerine getirilmesi, insanların mağduriyetlerinin giderilmesi, yerlerinden uzak liman aracalığıyla transferlerin yapılması gerekiyor. İskenderun’u önce deprem vurdu, sonra da bu tarz hastalıklara mahkum bırakmayın” diye konuştu.
İskenderun’daki angus sevkiyatının yarattığı sorunlara ilişkin yazılı açıklama yapan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da “Ülkemizdeki et fiyatlarını düşürmek, arz-talep dengesini sağlamak için, yaklaşık 10 yıldır canlı hayvan ithal ediyoruz. Kamuoyu, bu süreci, Güney Amerika’ya özgü bir sığır cinsi olan angus ile tanıyor. Arşivler, angus ithal edilmesinin yol açacağı olası problemlerle ilgili haberlerle dolu. Bizler de İskenderun’da uzun yıllar yürüttüğümüz çevre mücadelesinde bu konuyu ele aldık. Çünkü Limak Port üzerinden yapılan angus sevkiyatı, İskenderun’u yavaş yavaş hasta ediyor. 10 bin kilometre uzaktan, başka bir iklim ve coğrafyadan getirilen bu hayvanlar, kaçınılmaz olarak, çok yoğun bir koku ve kirliliğe neden oluyor. Gemide ölen anguslar İskenderun Körfezi’ne atılıyor, sevkiyat sırasında kaçanlar ise trafik kazalarına neden oluyor” dedi.
İskenderun’da yurttaşların yoğun biçimde cilt yaraları şikayetiyle hastanelere başvurduklarını söyleyen Kara, “İnsanlarımız kaşıntı, kızarıklık, şişkinlik ve nihayetinde iltihap dolu yara şikayetiyle sağlık kurumlarının kapısına yığılmış durumda. Sinekler öbek halinde kent merkezinin içine yayılmış durumda. Görüntüler, bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıya bulunduğumuzu; bir salgın tehlikesinin hiç de uzakta olmadığına işaret ediyor. Yara içindeki yurttaşlarımızın görüntüleri, şikayetleri karşısında yetkililer halen suskun. İktidar, çözüm önerilerimizi dinlememiş; İskenderun’u bilerek, birilerini zengin etme hesabıyla, kirlilik ve hastalığa teslim etmiştir” diye ifade etti.
Kara son olarak, “Kenti istila eden sineklerin bir hastalık taşıyıp taşımadığı araştırılmalı, ilaçlama gibi önlemlerle bu sineklerin daha fazla yayılmasına engel olunmalıdır. Ama en önemlisi yerli et üretimini artıracak, böylece başka bir kıtadan ithalat yapmayı gereksiz kılacak bir hayvancılık politikası geliştirilmelidir. İskenderun halkı olarak, çıkar çevrelerinin cepleri dolsun diye mikroba boğulmak istemiyoruz” diye konuştu.