Geçen yıl da çalışanlarına 25 maaş bayram ikramiyesi veren, bu yıl da geleneği bozmayan A. Ahmet Yüce, işçi kesiminin gönüllerine taht kurdu. Oksijen’den Elif Ergu Demiral, Yüce’ ile bir söyleşi yaptı. İşte o güzel röpörtajın satır başlıkları:
* Ahmet Yüce alışık olduğumuz patronlara pek benzemiyor. Hiyerarşiden hiç hoşlanmıyor, evdeki çalışanlarıyla aynı masada yemek yiyor, nereye gitse şoförü de onunla geliyor ve sofraya beraber oturuyor. Çalışanlarının gözünde de bir patron değil, “baba” gibi. Bu yüzden de “Ahmet Bey’den çok “Ahmet Baba” diyorlar ona. Zaten o da kendisinden “patron” diye bahsedilmesinden pek hoşlanmıyor.
* Yüce son olarak Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 10.100-10.400 TL’lik asgari ücret teklifini çok sert sözlerle eleştirmişti. Nitekim, çalışanlarına 25 maaşın üzerinde ikramiye vereceğini açıklayan bir işveren olarak çok dikkat çekmesini de anlayamıyor. “Ben aslında normal olanı yaptım, çalışanlarım bunu hak ediyor” diyor.
* İşveren böyle olmalı diye düşünüyorum. Rahat biriyim, her şeyi söylerim. Yatırım yapmak iyi bir şey. Ama bazen de yatırım adı altında çalışanlara bir şey verilmemesi gibi bir durum da yaşanıyor. Ben çalışanlarımla aynı otelde kalırım, aynı restoranlarda yemek yerim.
* Kaç para kazandığım önemli değil, hesap kitap yapmam. Başkaları da yapmasınlar çok huzurlu olurlar. Çalışanımın başına bir şey gelir de bir şey yapamazsam huzursuz olurum. Mutsuz olsunlar istemem.