Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Medya buluşması, Türkiye, KKTC ve dünyanın farklı ülkelerinde dikkat ile izlendi.
KGK, SEKTÖREL GÜÇ BİRLİĞİNİN MERKEZİ OLACAK
Konsey’in ilk toplantısına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çaavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Türkiye Cumhuriyeti KKTC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, Türkiye, KKTC ve farklı ülkelerden gazeteciler katıldı.
Küresel Gazeteciler Konseyi Medya Buluşması, Kıbrıs’ta Acapulco Resort &Convention & SPA Otel’de gerçekleştirildi. Buluşmanın ilk gününde Türkiye’nin dört bir yanından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Konsey üyesi gazeteciler, Ercan Havalimanı’nda otobüslerle karşılanarak Lefkoşa’ya doğru yola çıktı. Türkiye Cumhuriyeti KKTC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri tarafından verilen resepsiyonda Büyükelçilik binasında bir araya gelen gazeteciler burada Büyükelçi tarafından kapıda karşılandı. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyaretin ardından gazeteciler Kıbrıs’ın tarihi ve turistik yerlerini ziyaret ederek bilgi aldılar.
Konsey ikinci günde ise Acapulco Otel’de düzenlenen ilk buluşma programında bir araya geldi. Kıbrıs Medya Buluşması Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne adeta damgasını vururken, Konsey’in ilk toplantısına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çaavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, Türkiye Cumhuriyeti KKTC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, çok soyadı siyasi ve üst düzey yetkili katıldı.
KGK sektörel güç birliğinin merkezi olacak
Buluşmada ilk konuşmayı KGK Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim gerçekleştirdi, Dim konuşmasına başlarken katılımcıları selamladı ve “Bugün çok anlamlı bir etkinliğe imza atıyoruz sizlerle. Küresel Gazeteciler öncelikle yeni bir kuruluş ve kuruluşumuz faaliyetlerine vatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs’ımızda start veriyoruz. Buraya gelen ve bizi onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanımız ve bu toplantının olmasında ve tertiplenmesinde bize destek veren herkese teşekkür ederken, özellikle Küresel Gazeteciler Konseyi’nin kuruluş aşamasından beri bize destek veren Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na bir parantez açmak istiyorum. Kendisi sağ olsun, ilk kuruluş dilekçemizi verdiğimiz andan beri bizim hep yanımızda oldu ve bir anlamda konseyimizin hamisi oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ve bunca yoğun programı arasında aramıza katılması bizleri ayrıca onurlandırdı
. Kendisine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Konseyin kuruluşunda son aşamaya gelindiğini ifade eden KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Küresel Gazeteciler Konseyi’nin diğer basın meslek örgütlerinden farklarını anlatarak,”Türkiye’de 400’den fazla adında gazetecilik, medya, basın, iletişim, dernek olan meslek örgütü olduğunu üzülerek öğrendim. Birçok sektörde olduğu gibi bu sektörde de enflasyon haline gelmiş bir süreci yaşıyoruz. Fakat Küresel Gazeteciler Konseyi Dernekler Kanunu’na tabi bir kuruluş değil. Tamamen farklı, bir yasa ile kuruluyor. KGK, Dışişleri Bakanlığımızın önerisi, onayı ve en son noktada Cumhurbaşkanımızın onayı ile kurulma aşamasında sona gelmiş bir örgüttür. Ve bu örgüt Türkiye’de ilk defa, yaygın, yerel ve dış medyayı aynı çatı altında buluşturan bir örgüttür. Dolayısı ile Türkiye’de bir ilke imza atıyoruz. Ve bu ilkin ilk buluşmasını da burada Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin birçok yerinden, Ardahan’dan Trakya’ya Samsun’dan Antalya’ya Alanya’ya, Erzurum, Elazığ, Muğla’ya, Kayseri’ye kadar arkadaşlarımız aramızda, Azerbaycan’dan gelen, yurt dışından gelen arkadaşlarımız da var. Bizim neredeyse 55 ya da 60 yıldan beri kanayan bir yaramız var ve bu yüzden buradayız. Biz de bu yüzden Kıbrıs’a nasıl bir katkımız olabilir diye buradayız” dedi.
Cumhurbaşkanı AKINCI: “KGK’ne teşekkür ediyor başarılar diliyorum”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çıktıkları yolda Küresel Gazeteciler Konseyi Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim , yönetimi ve Konsey Üyesi gazetecilere başarılar diledi. Kıbrıs sorununda hem masada hem sahada haklı ve tutarlı tavırlarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Haklılığımızın verdiği güçle yolumuza devem edeceğiz. Hem sahada, hem masada güçlü olmaya devam edeceğiz. Sahada güçlü oldukça, masada da daha güçlü olacağız” dedi.
Akıncı, Kıbrıs sorununun konuşulmaya devam ettiğini ve edileceğini, çünkü sorun oldukça çözüm arayışının da sürdüğünü söyleyerek, “Hayat devam ediyor, hayat durmuyor. Kıbrıs sorunu var diye Kıbrıs Türk halkı gelişmişlik, kalkınma mücadelesinden vazgeçecek değil. Ya da her şeyi bir çözüm sonrasına erteleme lüksüne sahip değil” dedi.
Gelişmeli ve güçlenmeliyiz
Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılabilse her iki tarafta da çok ciddi gelişmeler sağlanabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Eğer biz KKTC olarak ekonomimizle ve demokrasimizle, çağdaş kurumsal yapımızla turizmimiz ve eğitim sektörümüz ve diğer alanlardaki gelişmişliğimizi ne kadar ileri götürebilirsek, Kıbrıs’ta çözümün koşulları da o kadar yakın hale gelebilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir yandan Kıbrıs sorunu var olduğu sürece Kıbrıs sorununu çözme uğraşlarının sürdürülmesi gerektiğini, diğer yandan da bir an bile KKTC’nin daha iyiye, daha güzele gitme uğraşının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Rum Liderler kavram kargaşası yaratma çabasında
Son dönemlerde Rum liderliğine bakıldığında bir kavram kargaşası yaratma çabası içinde olduklarının gözlemlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, farklı ortamlarda, farklı kişilere, farklı söylemlerde bulunan bir lider olduğunu kaydetti.
Akıncı şöyle devam etti: “Yeri geldiğinde iki devletli çözümden bahsediyor, yeri geldiğinde konfederasyon diyor, sonra buraya geliyor Kıbrıs’ta gevşek federasyon diyor. Benimle buluştuğu zaman hayır onu kastetmedim desantralize federasyon diyor. Ama desantralizasyonu konuşalım, bu Kıbrıs Türklerinin öteden beri istediği, kanatları daha güçlü merkezdeki yetkiler daha aza bir çözüm fikri öteden beridir savunduğu bir tezdi. Rahmetli Rauf Denktaş’ın zamanından günümüze gelinceye kadar. Buna karşılık onlar her zaman merkezi daha güçlü kılma çabası içinde oldular. Bunu söylüyorsan sen ‘hangi merkezi yetkileri kurucu devletlere aktaralım?’ sorusunun yanıtı hep cevapsız kaldı. ”
Rum tarafının bir gün başkanlık sisteminden bahsederken, aniden parlamenter sistemden söz etmeye başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Akıncı, dönüşümlü Başkanlık yerine, dönüşümlü başbakanlık demeye başladıklarını vurguladı.
Her zaman bir Kıbrıslı Rum Cumhurbaşkanı olmak kaydıyla dönüşümlü başbakanlık teklifi yapılmaya başlandığını anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, aslında tüm bunların vaktiyle konuşulup tüketilen öneriler durumunda olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının hangi model olursa olsun Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılımı konusunda retçi bir tutum ve inkar içinde olmaya devam ettiğini, hatta daha önce kabul ettiklerini bile inkar eder bir noktaya geldiğini aktardı.
Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in enerji konusunu bile Kıbrıslı Türklerin hayati konusu olarak görmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Anastasiadis’in, enerji politikalarında ve mali politikalarda Kıbrıslı Türklerin hayati çıkarları olduğunu görmezden geldiğini kaydetti.
Enerji arayışında yanlış politika
Uluslararası toplumun bu konudaki konumunun ne kadar yanlış ve Kıbrıs’ta çözüme yardımcı olmaktan uzak bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 2002- 2004’te AB süreci yaşandığında, Rumların tek başına AB üyesi olmasına neden olan yanlışlar ve hatalı politikaların bugün doğal gaz alanında tekrarlandığını söyledi.
Akıncı şöyle devam etti: “Bu sizin hakkınızdır, kazılara devam edebilirsiniz, çalışmalarınıza devam edebilirsiniz deyip arka sıvazlayıcı tavırlar sürdürüldükçe ne yazık ki Kıbrıs’ta da, Doğu Akdeniz’de de istikrara ve barışa yardımcı olunmamaktadır.
‘Rumların hakkıdır, bunu yapacak edecek, kazacak, bulacak ileride eğer bir gün çözüm olursa o zaman Kıbrıslı Türkler de hakkını alır’ deyip topu bilinmez bir geleceğe atmak sanıyorum yanlışların en büyüğüdür ve uluslararası toplum bu yanlışı ne yazık ki yapmaya devam ediyor.”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerin başından beri akıl, mantık, istikrar, barış yolunu önerdiklerini, paylaşımı ve birlikte hareketi öngördüklerine dikkat çekerek, bu adada makul bir çözüm olursa sadece iki toplumun değil, Türk ve Yunan uluslarının da bundan yarar göreceğini söylediklerini anımsattı.
Doğu Akdeniz’de akılcı yöntemlerle en mantıklı yol olan Türkiye güzergahını da dikkate alarak doğal gaz konusunda işbirliği yapmanın en akılcı yol olduğunun hep altını çizdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini denklem dışına itmek bu bölgede ne istikrara, ne barışa ne mantıklı çözümlere katkı sağlamaz” dedi.
Akıncı, East-Med boru hattı projesinin, İsrail Yunanistan, Güney Kıbrıs İtalya güzergahında yapılması ve çok daha derin sulardan Ege’den geçmesi öngörülen, Türkiye güzergahına kıyasla çok daha uzun mesafe ve daha pahalı bir güzergah olduğunu belirterek, Rum tarafının bunu daha ileriye taşımak için de çabalarını sürdürdüğü anlattı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Doğu Akdeniz barış istikrar ve işbirliği havzasına dönüşebilir. Yeter ki uluslararası toplum yanlış yerde durmaktan vazgeçsin” dedi. “Masada da sahada da haklı ve tutarlı tavrımızı kararlı bir şekilde sürdürmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sismik araştırmaları ve kazı çalışmalarına da değindi.
Bakan ÇAVUŞOĞLU: “KGK’ne güvenim var”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, katılımcıları selamlamasının ardından Konsey üyeleri ile bir arada olmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu belirtti. Konseyin çalışmalarını ve süreci yakından takip ettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs hakkında da gündemde olan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu “Kıbrıs Türk halkını yok sayan, siyasi eşitliği temelden yok sayan ve Kıbrıs Türk halkının iradesini yok sayan bir çözümü bizim kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının her zaman çözümden yana olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bugün bir çözüm yoksa bunun sebebinin, Rum tarafının hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istememesi olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Tüm seçenekler dahil hepsinin müzakere edilmesini, hangisi olacaksa müzakereye açık olduğumuzu söyledik. Herhangi bir seçeneği dayatmıyoruz.
Herhangi bir seçeneğin de bize dayatılmasını doğru bulmuyoruz” dedi.