Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İskenderun ilçesinde denize dolgu yapılmasına karşı çıktıklarını ancak konunun oldu bittiye getirilerek dolgu alanın neredeyse 500 bin metrekareye çıktığını söyledi. Savaş, “Çalışmalara bakın burayı alt üst etmişler. Ormanı katletmişler. Biz doğaya saygılı bir belediyeyiz. Belediye meclis üyelerimiz bu duruma karşı çıktı ama meclisteki çoğunluk ellerinde olduğu için madde onaylandı” dedi.
Denize yapılacak dolgulara mantıklı ve makul olma durumunda kamu yararına izin verilebileceğini belirten Savaş, İskenderun’da belli bir aileye imtiyaz tanınması ve doğanın tahrip edilmesi nedeniyle uzun zamandır deniz dolgusuna karşı çıktıklarını söyledi.
OLDU BİTTİYE GETİREREK DENİZE DOLGU YAPTILAR
HBB’nin doğaya saygılı bir belediye olduğunu belirten Savaş, “İmtiyaz tanınan ailenin bir ferdi İskenderun Belediye Başkanı. Denizde 80 dönüme bizden izinsiz oldubittiye getirerek dolgu yaptılar. Çevredekiler de bunu fırsat bilerek denizi doldurmaya başladı. İskenderun meclis üyelerimizden de gelen bilgiler doğruluyor ki şu anda dolgu oranı neredeyse 500 dönüme çıkmış durumda. Başka yerlere de dolgu yapacaklar. Ormanda bin 80 dönümlük bir arazi var. Çalışmalara bakın burayı alt üst etmişler. Ormanı katletmişler. Biz doğaya saygılı bir belediyeyiz. Belediye meclis üyelerimiz bu duruma karşı çıktı ama meclisteki çoğunluk ellerinde olduğu için madde onaylandı” diye konuştu.
RANT İÇİN
Savaş, mücadelelerinin Hatay’ın akciğerlerini korumak adına olduğunu kaydederek, “Ormanlar ve denizler bu ülkenin öz varlıklarıdır. Anayasamız ormanları koruyor, yapılanlar anayasaya da aykırı. Biz Hatay’ın akciğerini korumaya çalışıyoruz. Birileri, buradaki insanların hakkını gasp ediyorsa biz buna ‘evet’ mi diyeceğiz? Ormanlar ve denizler hepimiz için var ama bu yerler gözümüzün yaşına bakılmadan bir aileye veriliyor. Onlar da buraları yıkıp depolama alanı yapıyor. Bu aileyi diğer insanlardan ayıran özellik nedir?” diye sordu.
Savaş, “Demir çelik fabrikasının olduğu yerde de arazi var. O bölgedeki bir dönüm arazi en az 3 milyon Türk Lirası’dır. Hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
