TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, TBMM’de yaptığı basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Yayman açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “10 gün boyunca Hatay’daydım. Sokakta en çok konuşulan konu ekonomi ve asgari ücret. Kamuoyunda bu konuda beklenti var. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi vatandaşımızı zamlara, ekonomik sıkıntıya ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Vatandaşımız bizi gördüğünde bizi başka partilere muhtaç etmeyin, çözerseniz siz çözersiniz şeklinde ifadeler kullanıyorlar. Nasıl ki bundan önceki sorunları çözdüysek bundan sonraki sorunları da çözeceğiz, Ağustos ayının ikinci yarısından itibaren de bu pahalılıktan bir nebze olsun kurtulacağız. 29 Haziran Hatay’ın anavatana katılışının yıldönümüdür. Hatay’ın o dönemki 40 milletvekilinin tamamının Türkiye’ye katılma kararı vermesi çok önemlidir. Sen, ben yok biz varız ruhu Hatay’ın anavatana katılmasını sağladı. O ruh bizim için rehberdir. Bugün de farklı görüşlere sahip olsak da tüm vekiller bu minvalde çalışıyoruz. Hatay’da AK Parti’nin çok yatırımı var. Hatay ile ilgili çok kişinin provokasyon içinde olduğunu görüyoruz. Hatay dinlerin barış içinde yaşadığı bir şehirdir. Hatay’ın birliğine uzanacak eller milletimiz ve devletimiz tarafından kırılacaktır. Suriye yönetiminin mütecaviz açıklamalarını kınıyoruz. Zafer Partisi Genel Başkanı’nın Hatay’a mayın döşeme isteğini kınıyorum. Hatay devlet iken vilayet olmayı kabul etmiş bir ildir.
Mülteciler üzerinden koparılan fırtına doğru değildir. Hatay’ı istila ettiler diyen HBB Başkanı’nın sözleri Abdurahman Melek’in, Abdulgani Türkmen’in kemiklerini sızlatmıştır. Hatay Türk’tür, Türk kalacaktır. Hatay ile ilgili hesap yapanlar Zeytindalı harekatına, barış pınarı harekatına, dünya savaş tarihine dönüp baksınlar ve Türk’ün şanlı destanlarını okusunlar. Bu vesileyle Hatay’ımızın anavatana katılmasını sağlayan aralarında Ermeni, Yahudi, Hristiyan, Sünni, Alevi, Türk, Arap, milletvekillerimizin olduğu 40 üyeyi şükranla anıyoruz. Onların “sen ben yok, biz varız” anlayışı takdire şayandır”