Sağlık örgütleri, Viranşehir’de hasta yakını tarafından darp edilen sağlık emekçisi Şehmuş Baraş’a yapılan saldırıyı protesto etti. Baraş, saldırı sonrası yırttığı diplomasını Urfa İl Sağlık Müdürlüğü binasının önüne attı. Yeni Yaşam’daki habere göre Urfa İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleşen açıklamaya, saldırıya uğrayan Şehmus Baraş, Urfa Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şubesi, Hekim Birliği Sendikası Urfa Temsilciliği, Urfa Aile Hekimleri Derneği, Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİMSEN) Urfa İl Temsilciliği, Tabip-Sen Urfa İl Temsilciliği, Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Urfa İl Örgütü üyeleri, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Urfa İl Başkanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Urfa İl Başkanlığı üyelerinin yanında çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Yaşanan saldırı ardından Urfa Tabip Odası ve sanal medyada hekim kurumlarının sahiplenmesi sonucu saldırganların tutuklandığını vurgulayan Baraş, “Dava sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Tutuksuz yargılanmalarının sonucunda devlete, kamuya ödenen para cezalarına dönüşüyor. Devlet adına dayak yiyoruz, şiddet görüyoruz. Bu şahıslar da çarptırıldıkları para cezasını da devlete ödüyor. Tamamen devlet adına çalışıyoruz her zaman olduğu gibi” diye belirtti. Saldırı nedeniyle psikolojik travma yaşadığını kaydeden Baraş, adliyenin verdiği kararla büyük hüsrana uğradığını ifade etti. Baraş, “Bu ülkede hekimlik yapılamayacağını anlayıp hekimlik mesleğini bıraktığımı ifade ederek adliye önünde diplomamı yırttım, bununla da gurur duyuyorum. Diplomam canımdan daha önemli değil. Bu benim süresiz eylemimin başlangıcıdır. Diğer meslektaşlarıma da tavsiyemdir. Süresiz grev cümlesini kullandığınızda bir aktiflik göstererek bunu hayata geçirin. Gerekirse diplomanızı yırtın. Sözde kaldığını insanlar anladığı müddetçe hiçbir karşılık alamayacağız ve bu mesleği bu ülkede yapamayacağız” diye konuştu.
Ardından sağlık meslek örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan Urfa Tabip Odası Başkanı Bulut Ezer, şunları söyledi: “Yoruma açık olan yasalar olduğu sürece bu uygulamalar böyle devam edecek gündem olmayan sağlıkta şiddet olayları cezasızlıkla sonuçlanacaktır. Aslında diplomasını yırtan sadece bir arkadaşımız değil. Bu ülkede görev yapan tüm meslektaşlarımız dün arkadaşımızla birlikte diplomasını yırtmıştır. Ama şunu çok iyi biliyoruz diplomasını yırtması gereken, mesleği bırakması gereken arkadaşımız veya bizler değiliz. Mesleği bırakması gereken adalet duygusunu yerle bir eden, dün tutuklama kararı vermeyenlerdir. Mesleğini bırakması gereken yıllardır talep ettiğimiz sağlıkta şiddet yasasını çıkarmayan milletvekilleridir. Mesleği bırakması gereken hiç bir sorunumuzu çözemeyen Sağlık Bakanıdır. Bırakıp gitmesi gereken 2003 yılında yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile sağlığı bu hale getiren hükümetin kendisidir.” Sağlıkta yaşanan şiddetin benzerinin emniyette, adliyede, bir savcının odasında ve valilikte hiç yaşanmadığına dikkat çeken Ezer, “Çünkü buralarda yapılırsa ne olacağını hepimiz biliyoruz. Sağlık kurumlarında yaşandığında ise kimsenin ceza almadığı bir durumla karşı karşıyayız” diye belirtti.