İzmir’in Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz’da saat 14.00 sıralarında Bornova’daki bir restorandaki iş görüşmesi için evden ayrıldı. Sinem akşam saatlerinde dönmeyince, babası Serdar Çiçek, polise giderek kayıp başvurusunda bulundu.
Ekipler, Çiçek’in Ege Üniversitesi Hastanesi’nde olduğunu tespit etti. Böbrekleri iflas ettiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, 27 Temmuz’da hastanede yaşamını yitirdi. Çiçek’in cenazesi, aynı gün Hilal Habeşi Camii’nde kılınan namazın ardından Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kızının bulunduğu yerde birçok kişinin alkol aldığını ifade eden Çiçek, olaya ilişkin çeşitli iddialarda bulundu. Baba Çiçek, şunları anlattı: “Otoyol kenarı. Orada bir motosikletliyi fark ediyorlar. Polis duruyor, 5 adım yakınında da kızım yerde yatıyor. Kızım şuursuzca bağırmış. ‘Diğerleri nerede, beni taciz etmeye kalkıştılar’ demiş. 2-3 isim söylüyor. Bunlardan biri yakınında yakalanan motosikletli Burak Kaya. Kızımızın telefonu Burak Kaya’nın üzerinden çıkıyor. Motosikletinden bıçak çıkıyor. İkisinin üstü de kanlı. Savcının talebi ile bıçaklı gasptan bu kişi tutuklanıyor. Diğerleri nerede? Bilgi edinemiyoruz. Diğerleri yakalandı mı? Kızımın iş görüşmesi sonrası iki kız arkadaşıyla, Bornova’da kahve içtiğini öğrendim. Onların da ifadesi alınmış, çelişkili konuşmuşlar. Kızımın olay yerinde bahsettiği diğer isimler kimler? Bunların araştırılmasını istiyoruz. Suçluların bulunması için devletimizden destek istiyoruz. Adalet istiyoruz. Kadın cinayetlerin durdurulmasını istiyoruz. Canımız yandı, evladımız gitti. Diğer genç kızlarımızın başına bir şey gelmesin.”