Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Taşeron olarak çalışanlar kadro müjdesi bekliyor. Alt işverenlik (taşeron) ilişkisi kurma ihtiyacı üretimin çeşitlenmesi ile doğmuştur. Üretim faaliyetleri teknolojiyle daha karmaşık bir yapıya ulaştıkça nihai ürünü tek bir kişinin yapması zorlaşmış, uzmanlığına göre başka işverenlerin de devreye girmesi zorunluluğu doğmuştur. Buna nihai üretimin yapılması için zorunlu olmasa da üretimi destekleyen yan faaliyetler eklenince alt işverenlik yani taşeron uygulamaları giderek yaygınlaşmıştır. Bir örnekle açıklamak gerekirse inşaat işi yapan bir işveren bundan otuz yıl öncesinde binayı yaparak işi tamamlamış sayılsa da bugün o inşaatta asansör sistemlerinin, ısıtma ve soğutma sistemlerinin kurulması neredeyse zorunluluk haline gelmiştir.
Ne var ki amacı işverenin uzmanlık alanının dışında kalan işlerin yapılmasını sağlamak olan taşeron sistemi birçok işveren için sadece maliyetleri düşürme amacıyla kurulmaya başlanmış, işçilerin bireysel ve toplu iş hukukundan kaynaklanan haklarının önünde bir engel oluşturmuştur. Sendikal hakları engellenmiştir.