MHPLİ KAŞIKÇI TBMM GENEL KURULU’NDA KOOPERATİFÇİLİK SİSTEMİ İLE İLGİLİ KONUŞTU
Milliyetçi Hareket Partisi Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkçı, TBMM Genel Kurulu’nda yakın zamanda yasalaşması beklenen kooperatif kuruluşları ile ilgili konuştu.
Türkiye’nin Kooperatifçilikte gelişmiş ülkelere oranla oldukça geride olduğunu belirten Kaşıkçı, “. 5 kişiden 1’inin kooperatiflere üye olduğu Avrupa’da bu sektörün yakaladığı ekonomik büyüklüğün 1,5 trilyon avroya ulaştığını görüyoruz. Bugün ülkemizde geldiğimiz nokta itibarıyla 3 farklı bakanlık oluruyla faaliyet gösteren toplamda 60 bin civarında kooperatif ve bu kooperatiflere üye 6 milyon vatandaşımız bulunmaktadır.” dedi.
Piyasa Dengesini Kontrol Etmek Önemli
Kaşıkçı, kooperatifçiliğin hemen her alanda piyasa dengesini kontrol etmek adına çok önemli olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, MHP’nin kurulduğu günden beri bu alanda öncülük ettiğini vurgulayan Kaşıkçı, “Partimizin kurucu lideri merhum Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş tarafından 1964 yılında yayınlanan ve önce Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, ardından da Milliyetçi Hareket Partisinin temelini oluşturan “Dokuz Işık” adlı eserin “Köycülük” başlığı adı altında bu konu esaslı bir şekilde incelenmiş ve çözüm yolları eserde tek tek ifade edilmiştir. Türk devletini koruyabilmek, millî bir ülkü etrafında birleştirmek, Türkiye’nin hızla kalkındırılmasını, bunun yanı sıra büyük olmayı, büyük düşünmeyi, büyük ülkü sahibi olmayı ve manevi yüceliği hedef, çare ve metot olarak gösteren, Türk milletini her alanda refaha kavuşturmak üzere izlenmesi gereken yol haritası niteliğinde ve her maddesi uzun bir gözlemle, üzerinde kafa yorularak hazırlanmış olan “Dokuz Işık” adlı eserde şüphesiz, köylülerimizin durumuna ve onların kırsalı terk etmeden yerinde kalkınmasına önemli bir yer ayrılmıştır.” dedi.
Kooperatifçiliğin ülkenin özel durumlarına göre ayarlanarak üretim ve tüketim birlikleri halinde teşkilatlandırılması gerektiğini söyleyen Kaşıkçı, “Tarım siyaseti, tarımdaki imkânları değerlendirecek ve sınırlayıcı faktörleri ortadan kaldıracak şekilde tespit edilmelidir. Tarımdaki bünye bozukluğu ıslah edilmeli ve iktisaden yaşanabilir işletmeler kurulmalı; bunlar bünye ıslahatında temel unsur olarak kabul edilmelidir. Kooperatifleşme tarım reformunun tamamlayıcı bir unsurudur. Tarım işletmeciliği teknoloji, sermaye ve pazarlama ister. Küçük çiftçilerin ya da köylülerin bunu tek başına başarmaları mümkün değildir. Bunlar, yalnız, birleşme ve dayanışma yoluyla gerçekleşebilir. Kooperatifçilik geliştirilmeli ve çiftçinin kooperatiflerde aktif görev alması temin edilmeli. Merkez köy olarak geçen köylerde kooperatif birlikleri kurularak yakın köyler birleştirilmelidir.”dedi.
Tarım SektöründeÇalışan Nüfus Gençleştirilmeli
Kooperatifçilik çatısı altında özellikle kadın, engelli ve genç nüfusa sağlanacak istihdamın altını çizen Kaşıkçı, “tarımla uğraşan çiftçilerimizin yaş ortalaması giderek artmakta, bir diğer ifadeyle genç nüfusun tarıma olan ilgisi azalmaktadır. Genç kardeşlerimizin tarıma yönelmesi açısından özendirici olacağını düşündüğümüz kooperatiflerin kurulması aşamasında tescil ve ilan ücretleriyle yıllık aidatların vergi, sigorta gibi giderlerden muaf tutulması ideal olacaktır.” dedi.
Sistemde Güven Tesisi Oluşturulmalı
Kooperatifçilik sisteminde güvenin tesis edilmesi adına bir denetim mekanizması oluşturulması gerektiğini savunan Kaşıkçı, “Kooperatiflerin büyüklüğüne göre, üye sayısına, cirosuna, hesaplarına, bunlarla ilgili bir kademelendirme söz konusu olması, doğrusunu isterseniz, yine bu kanun teklifi içerisindeki en önemli unsurlardan biridir. Ülkemizde kamu kaynağı kullanan Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet ile Tarım Kredi Kooperatifleriyle ilgili düzenlemeleri de önemli buluyoruz. Bu kooperatifler ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyan kişileri ortaklığa kabulden kaçınamayacaktır.” dedi.
Hatay’da 46 Tesis Dönüşüm Bekliyor
Hatay’da çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan bir düzenlemeyle zeytinyağı işletme tesislerinin üç fazlı çalışmadan iki fazlı çalışmaya geçmeleri istendiğini vurgulayan Kaşıkçı, “Hatay ilimizde toplamda 103 tane zeytinyağı işletme tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerin 57 tanesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının istediği gibi kendisini dönüştürmüştür ancak 46 tane tesisimiz bu dönüşümü maalesef yapamamıştır. O yüzden tam da zeytin hasadının başladığı bugünlerde bu 46 tesisimizin dönüşümünü sağlaması için bizler Bakanlığımızdan dört ay gibi kısa bir süre uzatımı verilmesini ayrıca talep etmekteyiz.” açıklamalarında bulundu.