İskenderun Belediye Meclisi Kasım ayı toplantısı İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, 65 yaş üstü vatandaşlarımıza belediye sosyal tesislerinde çay, kahve ve kurabiye ikramlarının ücretsiz olması oy birliği ile kabul edildi. CHP Grup Başkan Vekili Bülent Bozdoğan, otoyoldan İskenderun’a giriş noktasındaki alt geçit etrafına yapılan mermer kaplamaları gereksiz ve israf olarak değerlendirdiklerini söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz alan Meclis üyesi Ahmet Gökay, Esenyurt Belediyesine kayyum aanması konusunda parti görüşünü içeren metni okudu. Bildiride şu görüşlere yer verildi: ” Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer’in tutuklanması, ülkemizde demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin iktidar eliyle bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Esenyurtluların oyuyla seçilen belediye başkanımızı hedef alarak halkın iradesini yok sayan bu kararı ve siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi operasyonlarla müdahale etmek isteyenlere karşı tepkimizi daha da büyüteceğimizi ve bu baskıya karşı sessiz kalmayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır. Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır. Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen, genel kabul görmüş evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak, daha önce acı deneyimlerini yaşadığımız şafak operasyonları yapılması ve sonrasında iktidar medyasında büyük bir dezenformasyon kampanyasına girişilmesi, kurulan bu kumpasın ‘ne istediniz de vermedik’ denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir. Öyle ki, bir hafta önce Abdullah Öcalan’ın meclise getirilmesi yönünde çağrılar yapan iktidar bloğu, Türkiye’nin en büyük ilçesinin seçilmiş belediye başkanını siyasi bir kararla hapse atma cüreti göstermiştir. Bununla birlikte, soruşturma ve tutuklama süreci; adil yargılanmayı, savunma hakkını ve tutuklama gerekçelerini düzenleyen birçok mevzuat kurallarına uyulmaksızın gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, seçme ve seçilme hakkını yok sayılarak belediyeye kayyum atanması ise siyasi iktidarın amacını ortaya koymakta ve seçilmiş belediye başkanı yerine atanmış vekil uygulamasıyla, halkın iradesine darbe vurulmaktadır. Sonuç olarak, yerel yönetimler aracılığıyla, halkın yönetime katılma hakkı ortadan kaldırılarak, çağdışı uygulamalara imza atılmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir. Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”
İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, şehrimizin giriş ve çıkışlarının şık ve modern olması için hiç bir fedakarlıktan kaçınmamamız gerektiğini, bu çalışmanın da hayırsever bir iş insanı tarafından maliyetinin çok altında bir rakamla gerçekleştirildiğini ifade etti. Başkan Dönmez, CHP grubunun kayyum konusundaki bildirisine ithafen de şunları söyledi: “Türkiye Hukuk Devleti’dir. Bir kişi bulunduğu konum veya makamı işlediği suça kamuflaj yapmak istiyorsa, müsaade edilmez. Neden Türkiye’de 1000’e yakın belediye varken Esenyurt belediyesine kayyum atandı? Devlet’imizin güvenlik güçleri ve adalet mekanizmasının bildiği ve belgelerle ispat olunan bir suç var ki, bu belediyeye kayyum atanmıştır. Benim de terör örgütü ile bir diyalogum veya şaibeli bir durumum olur da adalet önünde hesap vermem gerekirse, bana da sahip çıkmayınız ve destek olmayınız”